Eğitim, öğretim, ilim talep etmek, kainat kitabını okumak. Bunların hepsi de çok manidar ifadelerdir. Ayrıca her mümin erkeğe ve her mümin kadına ilim talep etmek farzdır. Çünkü eğitimde, ilimde edep, haya, sorumluluk duygusu ve mesuliyet vardır. Rehberlik derslerinde "formal eğitim ve informal eğitimin" araç ve gereçleri çok manidardır ve çok da isabetlidir.
Son yıllarda sanki bir şeyler değişti, sanki birileri düğmeye bastı da o güzelim kurum adeta endişe verici olmaya başladı ve ana babalar tedirgin bir duruma geldi.
Adı "Milli Eğitim" olmasına rağmen, gayri milli ve gayri manevi bir hal aldı. Sanki vurdumduymazların, mesuliyetsizlerin eğlence merkezi oldu. Zira her gelen bakanlarımız ne hikmetse aynı siyasi görüşün, aynı partinin yetkilileri olmalarına rağmen devamlı yönetmelik değiştirmekle meşgul oldular. Orta öğrenimde sınıfta kalmak piyasadan kaldırıldı. Bir öğretmen fenden, matematikten, ya da başka bir dersten zayıf ise öğretmeni, "Evladım şu derslerin çok zayıf biraz çalış" dediğinde, "Boş ver hocam zaten sınıfta kalmak yok" diyecek kadar ileri giden ve hocasıyla alay eden öğrenciye siz ne dersiniz merak ediyorum?
Sigara, alkol, uyuşturucu hatta cinsel tahrikler 12 yaşlarına inmiş, kimsenin umurunda değil. Allah aşkına bu mesuliyetten nasıl kurtulacağız diye vicdanımı sorguluyorum. Yahu bir öğretmen öğrencisinin dikkatini çekemez mi, çalış oğlum, çalış kızım diyemez mi? Ya da öğrencisinin kulak yumuşağını tutup "daha dikkatli ol" diyemez mi? Şayet sapık öğretmenler var ise zaten bunların sayıları da bellidir, dayıları da bellidir. Artık bu gidişe kesin çözüm bulunmalıdır. Değilse gidiş kötü ve çirkin…