Hey gidi gençlik, ne günlerdi o anlar. İhanete, vatan hainliğine ve de devlet düşmanlığına karşı adeta kendimizi görevli sayıyorduk. “Bizim yolumuzu çizen, içinde yaşadığımız yurt, bağrından çıktığımız Türk milleti ve bir de milletler tarihinin bin bir facia ve ıstırap kaydeden yapraklarından çıkardığımız neticelerdir” diyen Kemal Atatürk’ün hedeflediği çizgiyi sanki bizi adeta yürü diye itiyordu. İslamın yüzyıllar boyu bayraktarlığını yapmış olan Türk milletinin yaptığı hamleler bize hedef gösteriyordu. Karamanoğlu Mehmet Beyin “Bundan sonra divanda, dergahta, mecliste ve meydanda Türkçe’den başka dil konuşulmayacaktır” fermanı sanki bizim için bağlayıcı oluyordu. “Eğer Karamanoğulları ve Türkmenler olmasaydı güneşin battığı yere kadar, bütün Anadoluyu atımla çiğnerdim” diyen Moğol hükümdarı Gazanhan’ın, İslamsız bir Türklüğün sadece kuru bir kafa olduğunu anlatıyordu. 1040 tarihinde Dandanakan, 1071 tarihinde Malazgirt zaferleriyle Türklük İslamla kucaklaşıyor, gök kubbenin kapıları Türk milletine açılıyordu. Bir sel gibi Türkler İslam ülkelerine yayılıyor, dalga dalga İslamın hamililiğini yapıyorlardı. Bizde hocalarımızın ve okuduğumuz eserlerden aldığımız ilhamla bu şuurla yetişiyorduk. Yıl 1969. Ordu da Marksistlerin ve emperyalistlerin düzenlediği miting yapılıyor. Daha sonra turizm bakanı olan dönemin hukuk öğrencisi bu mitingi idare ediyor. Bir grup arkadaşımla mitinge gittik. Ben söz istedim ve lise ikinci sınıf öğrencisiyim dedim. İmam hatipliyim desem bırakın söz vermeyi, bizi oraya bile sokmazlar. 10 dakikalık söz verdiler. 20 bin kişilik bir kalabalık. Mikrofona geçtim ve “Aziz büyüklerim ben imam hatip öğrencisiyim. Halil Tekkaya’nın ve benim dışımda konuşanlar komünistlerdir. Dağıtılan köylü işçi gazetesi de Moskava yayınıdır.” Bir anda ortalık karıştı. Ordu emniyet müdür yardımcısı bana sarıldı. Koçum, aslanım gel benimle korkma dedi. Miting böylece tesirsiz oldu. Şimdi bakıyorum da bir sürü laf ebesi. Gençlik adeta perişan. Ah ülkem, ah Türkiyem demekten başka bir çaremiz yok. Hey gidi gençlik, ah ülküm…