Yaşadığımız toplumda dünde, bu günde fakir, yoksul, muhtaç insanlar vardır. Sahipsiz çocuklar, yalnız yaşamaya mahkûm olmuş yaşlılar vardır. Sokakların insafına terk edilmiş, Milletin vicdanına bırakılmış nice insanlar vardır. Bunlarla ilgilenmek sadece ilgili kurumların ve devletin işi değildir. Başta inananlar ahiret imanı olanlarla birlikte bütün insanların görevidir. Rabbimizin emri de budur.
İmanın tadına varmak böyle olur. Karşılığını yalnız Allah’tan beklemek şartı ile bu duyarlılığı göstermek artık kaçınılmaz olmuştur. İyilik yapmak hiçbir maddi çıkara ve menfaate bağlı olmamalıdır. Konuyla ilgili Bakara Suresi’nin 261. ayetinden 265. ayetlerine kadar mevzu açıklanmıştır. Sahih hadislerde ise konu net olarak izah edilmiştir. “Mallarını Allah yolunda sarf edip, sonrada verdiklerinin ardından başa kakmayan ve eza etmeyenlerin mükâfatları Rablerinin katındadır. Onlara korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir.’’ İlahi mesajı ortadadır. Son zamanlarda konu sulandırılmıştır. Hatta siyasi ve politik malzeme yapılmaya çalışılmıştır. Öyle zamanlar yaşanmıştır ki insanlar utanmış ve utandırılmıştır. Sırtlarda taşınan buzdolaplarının, çekyatların ve daha nice eşyaların daha sonra siyasi ranta çevrildiğine insanlarımız şahit olmuştur. Konuyla ilgili İsra Suresi’nin 24. ayetinde Rabbimiz “Verdiğiniz sözü de yerine getirin, çünkü verilen söz sorumluluğu gerektirir’’ buyurmaktadır. Bakınız Diyanet Takvimi, 8 Mayıs 2020 Cuma.
Allah’tan korkan ve hayâsından dolayı ihtiyacını insanlara söylemekten çekinen ve utanan nice kimseler vardır. Onları araştırıp bulmak ve onların iffet, onurlarını korumak, onların ibadet etmelerine yardımcı olur. Bakınız İslam İlmihali, cilt 1 sayfa 498-499.
İş bu bağlamda başta devletimiz ve ilgili kurumları olmak kaydı ile belediyelerimiz, muhtarlarımız hatta mahalledeki cami görevlilerimiz dahil çoğumuzun sorumluluğu vardır. Farklı siyasi görüşlerin olması böyle sosyal girişimcilere mani değildir. Ancak Allah diyerek, Peygamber diyerek, cennet ve cehennem diyerek, dinimizi kullanarak maddi çıkar peşinde olanlar varsa mutlaka bunlar takip ve kontrol altında olmalıdır. Bu işleri siyasi ve politik malzeme yaparak getiriye çevirmeye çalışanları insanlarımız çok iyi biliyor. Onun için Allahın rızasını ön planda tutmak esas olmalıdır. Hiç unutmayalım ki yalancıların mumu çabuk söner. “Habibim sen onları görünce yüzlerinden tanırsın’’ mesajını unutmayalım.