SON DAKİKA
Hava Durumu

BIRAKIN KAVRAMLARIN PEŞİNDEN KOŞMAYI GERÇEKLERE BAKALIM

Yazının Giriş Tarihi: 14.07.2021 14:53
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.07.2021 14:53
Kıymetli okuyucularım. Demokrasi bahane edilerek, sistem bahane edilerek, düzen bahane edilerek, ciddi ve bilimsel incelemeler yapmadan sadece ön yargılar ve ideolojik düşüncelerle problemlerin çözülmediğini devamlı görüyoruz. Devletimizin göz bebeği kurumları çürüyor. Halkın güveni devamlı kayboluyor. Ekonomi, gelir dağılımındaki adaletsizlikler, enflasyon döviz karşısında paramızın değer kaybı, ahlaki çöküntüler, yolsuzluklar, yargı bunalımı ve diğerleri. Milletin idaresine talip olan siyasetçiler, "hesap sormazsam namerdim" diyerek yetki istiyor. Yönetime gelince verilen sözler unutuluyor. Bırakın hesap sormayı hesap sorulacak nice yanlışlara şahit oluyoruz. Siyaset yaparken bir gün ben de zengin olursam bilin ki ben de çaldım diyenler bile zengin oldular. Merhum Turgut Özal'ın, "Benim memurum işini bilir" dediği günden beri rezaletler bir türlü bitmedi. Devamlı olarak çoğaldı.
Sevgili okuyucularım. 20.10.1998 Tarihinde Sabah Gazetesi'nden Güngör Mengi şu tespiti yapmıştır. "Siyasetçiler kendilerini yaratan piyasaya çıkaran sistemi feda edemiyorlar. Bencillikleri ile ülkeyi feda ediyorlar." Buna benzeyen onlarca tespit vardır. Demokrasi bahane edilerek bazı yerlere varmak isteyenlere aldanmayalım. Demokrasi ülkeyi en iyi şekilde yönetmek için bir araçtır. Yoksa her şeyi içine alan bir araç değildir. O zaman demokrasi ile iktidara gelen Hitler'e söyleyecek bir sözümüz olamaz. Bak. Demokrasimiz ve Kralları Sayfa 85. R. Müftüoğlu
29.09.1997 tarihinde Milliyet Gazetesi'nden Şükrü Elekdağı "Türkiye'nin siyasal kurumlarının ülkeye yönetmekte yetersiz olduğu ve ülkedeki kronik (devamlı) siyasal istikrarsızlık ile kötü yönetimin büyük ölçüde bu durumdan kaynaklandığı tartışılmaz bir gerçektir. Sağlıksız ve yönetmekten aciz demokrasimiz ciddi bir tedavi bekliyor demektedir." 15.02.2000 tarihinde Yeni Düşünce Dergisi'nde Yalçın Koçak 02.11.2002 tarihinde Radikal Gazetesi'nden Gündüz Aktan, Demokrasiden bahsediyorlar ve demokrasinin yönetilmediğinden, popülizme saptığından, sorunlarından krize dönüşmesini önleyemediğinden bahsederek, "Demokrasi piramidinin karanlık ve rutubetli labirentleri iyi niyetli olmayan kötü ruhların gelişmesi ve yaşaması için uygun ortamdır." Fikrini savunmuşlardır. Bana sorsalar hiç tereddüt etmeden şunu söylerdim. "Beyler demokrasinin dili yoktur. Kendisini savunamaz. Sistemler masumdur." Boş verin sistemleri, düzenleri... Siz asıl suçlu olan, devamlı düzenlere bakın. Onlar sırıtıyor. İlahi dinler ve beşeri (insani) sistemler dahil hepsini de insanlar yönetir. Hırsızın dindarı, muhafazakarı, sağcısı, solcusu, sosyalisti, komünisti olmaz. Hırsız her yerde hırsızdır. İhtiyacımız olan sistem değildir. Adam gibi adamlara muhtacız. Uğruna can verdiğimiz bu cennet vatanımız Türkiye'de son zamanlarda gündeme gelen mafya ve siyaset ilişkisi çok çirkin olmuştur. Türk Milleti bu bağlamda mutlaka aydınlatılmalıdır. Yamuklar doğrular birbirinden ayrılmalıdır. Kim doğru söylüyor, kim yalan söylüyor? İktidara mı inanalım, muhalefete mi inanalım? Er ya da geç her şey ortaya çıkıyor. İçten ve dıştan bir kısım mutlu azınlık denilen elit tabakanın çıkarları için gündeme gelen gayri milli hadiseler hepimizi üzmektedir. Her şey para değildir. Bilmem anlatabildim mi?
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.