SON DAKİKA
Hava Durumu

BEYİN VE RUH GÖÇÜNE OLAN İHTİYAÇ

Yazının Giriş Tarihi: 25.07.2018 20:13
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.07.2018 20:13
İster göç deyin, ister hicret deyin fark etmez. İnsanlığın ve yaşadığımız vahşetlerin tek çaresi beyin ve ruh göçüdür. Çağımız insanına ve yetişen nesillerin en çok muhtaç olduğu konu budur. Kozmopolit bir dünya meydana getirmek için sinsi ve kurnaz bir şekilde milli değerleri tahrip etmeye çalışan ve dini değerlerimizi yıkmak için birer sahte kahraman kesilen hümanistleri mutlaka tanımalıyız. Bu bağlamda eski Yunan’a, Hint tarihine, Avrupa’ya, batı taklitçilerine bakmaya gerek yoktur. Yüce kitabımız Kuran’ı Kerim’in aydınlığında yoğrulan Türk İslam medeniyeti insanlığa yeter de artar bile. İnsanı kainatın özü, yeryüzünün halifesi, en şerefli varlık, en güzel yaratılmış canlı olarak ele alındığında mesele çözülüverir. Asrı saadetten itibaren asırlara kafaları ve gönülleri yıkayan, arındıran İslamiyet’e güç etmek zorundayız. Bu kutsal göç, kralların, emirlerin, şıhların, şeyhlerin, karun tipli sömürücülerin, firavunların, nemrutların, Ebu Cehil’lerin tekelinde olan İslamiyet değildir. Fetölerin, Oktar Babuna’ların, Adnan Oktar’ların, din pazarlayan para tuzaklarının, Allah’la, Kuran’la aldatan siyaset vampirlerinin tekelindeki İslamiyet hiç değildir. Malum bir hadise vardır. Rahmetli Burhan Toprak Bey, bir gönül dostuna der ki “Efendim ikisine de selam olsun. Ancak Hz. İsa mı daha büyüktür. Hz. Muhammed mi?. Aldığı cevap şöyledir. Aralarında nasıl bir fark düşünülebilir ki. Yüce Peygamberimiz. Hz. Muhammed ise, beşeriyette, insanlıkta en üstün mertebeyi temsil etmektedir. İşte hadisenin özü de budur. Allah Resulü’nün temsil ettiği insanlığa, onunla şereflenen İslam’a güç etmek zorundayız. Birtakım zibidiler çıkıp ortaya, bizlere insan sevgisi dersi vermeye kalkmasın. İnsanlığı sınıflara, renklere ayırarak boğuşturmaya, dalaştırmaya, kavga etmeye sevk eden kanlı sömürgecilerin ve masumların kanlarıyla el yıkamaktan utanmayan alçakların ve şerefsizlerin müslüman Türk milletine insanlık dersi vermeye hakları hiç yoktur. Bu zalimlerin şefleri var, onların emrinde olan uşakları var. Kanlı sömürgeler kurarak insanlığın gözyaşları üzerinde dans eden bu malum alçaklar ve onların kapı kulları asla sevgiden, barıştan bahsedemezler. Öz vatanında garip, öz yurdunda parya olan masum milletler emperyalist ve kapitalist hainlerin kara ve kızıl çizmeleri altında inlediği müddetçe, bu alçakların insanlıktan söz etmeye hakları yoktur. Onların bu insanlık ve insancıllık lafları sadece kendi lağımlarına ve kendi fosseptik çukurlarına layıktır. Netice itibarı ile insan sevgisi ve insanlık maskesi altında başka milletlerin tarihini, kültürünü, devletini yıkmaya çalışanlar ve yok etmek için etnik cinayetlere teşebbüs edenler mutlaka çok iyi tanındı.  Ve bilinmelidir. İşte Amerika, işte İsrail bunun en açık örnekleridir. Bu arada sinsi şekildeki teşkilatlanmalarda iç kartları ve iç hainleri kullanarak bünyemizi zayıflatmaya çalışan bu kahpelerin oyunlarını bozmak için Türk, İslam ülküsünü geliştirmek zorundayız. Hiç unutmayalım ki kendimizi sevmezsek, diğer insanları sevemeyiz. Kendi milletimizi sevmezsek başka milletleri de sevemeyiz. Hem ruhumuzla, hem de beynimizle insanlığın mutlu olduğu mesajlara ve şuurlara göç etmemiz lazımdır. Değilse çok daha vahim ve kirli sonuçlar bizi beklemektedir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.