Önce şu gerçeği anlayalım. Berat gecesi, Kadir gecesi, kandil gecesi Müslümanı olmaz. Aylık, yıllık Müslüman da olmaz. Yüce Rabbimizin mekânlar içerisinde kutsal mekânlar, zamanlar içerisinde kutsal zamanlar, insanlar arasında seçkin insanlar yarattığı hepimizin malumudur. Mekke, Medine, Kudüs bu mekânların önde gelenleridir. Ramazan ayı, Kadir gecesi, bayram geceleri, cuma akşamları, Miraç ve Berat kandilleri bu zaman dilimlerindendir. Peygamberler silsilesi ise bu seçkin insanlardır. Duhan süresinin ilk altı ayetine gelince orada zikrolunan “kutlu” gecenin Berat gecesi olduğu kesin delillerle sabit değildir. Ancak peygamberimiz şaban ayında çok dua etmiş, daha çok oruç tutmuş, daha çok Kur’an okumuş ve daha çok namaz kılarak Allah’a şükretmiştir. Şaban ayının 15’ine tekabül eden Berat Kandili ile ilgili Allah Resulü müjdeler vermiştir. Ancak bu müjdelerden nasibi olmayanlar da bildirilmiştir. Bunlar, Allah’a şirk koşanlar, Allah ile peygamberimizle ve müminlerle alay edenler, Müslümanlarla uzun süre dargın duranlar, akraba, eş ve dostlarla ziyaretleri kesenler, kibirli olanlar, anne ve babalarına asi olanlar, sarhoşlukla ömürlerini geçirenler bu gecenin faziletinden mahrum olacaklardır. Yine rivayetlerde “Recep ayının ilk gecesi, Berat gecesi, Kadir gecesi ve iki bayram gecesi yapılan dualar geri çevrilmez” denilmiştir. Sahih hadislerde ise “Berat gecesinde yüce Allahımız beni kelp kabilesinin koyunlarının tüyleri kadar Müslümanı affedeceğini bildirmiştir. Bu kutlu gecede Rabbimize çok yalvarıp, dua edelim. Günahlarımıza tövbe edelim. Küsleri barıştıralım. Sağlığımız yerinde ise gündüzü oruçlu geçirelim. Milletimizin bahtiyar, devletimizin payidar olması için, birliğimiz, dirliğimiz, ordumuz, yurdumuz için çok dua edelim. İmkânlar ölçüsünde yatsı ve sabah namazımızı cemaatle kılalım. Tekrar ediyorum. Kandil Müslümanı değil, devamlı Müslüman olarak yaşayalım. Asla gaflete düşmeyelim. Kandiliniz mübarek olsun. Amin.