Aldatıcı ve yalan dünyanın cazibesi, çekiciliği, nicelerini saptırmış ve yoldan çıkarmıştır. Utanç verici hadiseler toplumun yüz karası olmuştur. Medyadaki ahlaksız, yüz karası, rezil programları görünce ben utanıyorum. ‘Vah bizlere, ne hallere geldik, ne duruma getirildik’ diye iç çekiyorum. Sonra da çok ciddi şekilde düşünüyorum. Şu nesebi gayrı sahih, anası belli, babası belirsiz tiplerin sayıları acaba ne kadar? DNA Testi yapılmadığı dönemlerde kaç tane kardeş evliliği olmuştur? Eski İstanbul merkez Vaizlerden Rahmetli Feyzullah, değerli hocamızın sohbetlerinde sıkça kullanıldığı bir Hadis-i Şerif (Peygamber mesajı) vardı. Ananlara, babalara, eğitimcilere, idarecilere, yöneticilere sesleniyordu. Ve şöyle diyordu; “Yönetmekle, idare etmekle yükümlü (mesul) olduğunuz kişileri kötü ve yanlış yollara sevk edenler, onlara mani olmayanlar deyyuslardır” deyip, peşinden o meşhur Peygamber sözünü okuyordu; “Etdeyyusüllezi Husibe Fi Ehlihi” diyordu.
Tabi aradan yıllar geçti, hepsini hatırlamam mümkün değil. Belki meraklı olanların aldığı video bantlarda sohbetin tamamı vardır. Bunları şu maksatla yazıyorum. 1987 yılında, ramazan ayında geçici görevle Almanya’ya gönderildim. Vangen Algev denilen yerde hizmet verdim. Dönemin Muğla Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Bülent Arık (yanlış hatırlamışsam, özür dilerim) giderken bana emanet olarak 100 Mark verdi ve av malzemeleri istedi. Çok iyi Almanca konuşan Trabzonlu bir ağabey ile emanetleri almaya gittik. Arkadaş beni tanıttı ve din hocası dedi. 45 ya da 55 yaşlarında gösteren bir adam. “Almanya’yı nasıl bulmuş? Beğeniyor mu?” Diye sorunca ben cevap verdim. “İş ahlakı güzel, sosyal haklar güzel, temizlik ve yasara saygı çok iyi. Ancak, kıskançlık sıfır! Domuzlar gibi bir cinsel hayat var” dedim. Adam bir anda kızardı ve utanarak, “Almanya, yani bizler 40 sene evvel onun gibi düşünüyorduk ve öyle idik. Gençliğimize, yeni yetişenlere sahip çıkmazsanız, en geç 30 yıl sonra, bizim gibi olursunuz” dedi. Aradan 34 yıl geçti. Geldiğimiz nokta belli.
Fuhuş, zina, tecavüz, kadın cinayetleri, nikâhsızlar, çok kadınlılar, çok kocalılar, nesebi gayrı sahih doğumlar. Ben utanıyorum. Utanma ve hayâ, ar, namus duygusu olanların da utandıklarına inanıyorum. Dedelerimizin dediği gibi, “Evlilik, kadın ya da erkekle yatmak değildir.” Edeptir, namustur, ardır, mesuliyettir. Eğer medeniyet çağdaşlık buysa yere batsın o çağdaşlık, medeniyet. RTÜK görevini yapsın da, bu kirli ve iğrenç programlara müsaade edilmesin. Yazık oluyor.