SON DAKİKA
Hava Durumu

Beddualı Toplumlar ve Araplar (2)

Yazının Giriş Tarihi: 09.12.2018 21:31
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.12.2018 21:31
Bir takım gafillerin ya da delalet çukurunda debeleyenlerin bilmesi gereken en acil gerçek şudur. “Arap kültürünün ve Arap geleneklerinin İslam’ın emriymiş ya da Müslümanların yaşam biçimiymiş gibi gösterilmesi İslam’a ihanettir. Bu bağlamda Türk milletine ve Türk kelimesine duyulan alerjinin, Mustafa Kemal Atatürk’e karşı yapılan saldırıların temelinde yatan düşmanlık, ta Emeviler döneminden günümüze kadar Ebu Cehillerin, Ebu Leheplerin ve Yezidlerin kinini fikir ve eylem planında saf ve tertemiz olan Müslümanlara bilinçli bir şekilde kabul ettirmek amacını taşımaktadır. Türkiye de dahil olmak üzere süper güç denilen emperyalist ve kapitalist bloklar, bazen dini, bazen de etnik kökenleri kullanarak ikinci ve üçüncü dünya ülkelerini sömürülen pazar durumuna getirmenin entrikaları peşindedirler. Onun içindir ki 27 Mayıs 1960 ihtilali ile, 12 Eylül 1980 ihtilali en az onar yıllık bir süre olarak ülkemizin geri kalmasına zemin hazırlamıştır. Bu dönemlerde yitirilen bir nesil vardır. Öldürülen, idam edilen gençler vardır. Yıkılan umutlar vardır. Sönen ocaklar vardır. Soğuk savaş dönemlerinde kiliseler bu savaşların bir parçası olmakla kalmamış, özellikle Vatikan bu savaşların öncüsü olmuştur. Yıllarca sürdürülen misyonerlik faaliyetleri yeni isimlerle ortaya çıkmıştır. Bunlardan biri de, tamamen Hıristiyanlık propagandası olan dinler arası diyologtur.
Maalesef Türkiye’yi yönetenler bu zehirli yapıyı 2015 yılına kadar şifa diye yutmuşlardır. 1928 yılında ‘Jose Maria Eseverri’ tarafından kurulan (OPUS DEI), Tanrının İşleri adlı örgütü birilerinin bilmesi gerekiyordu. Yurt dışındaki din müşavirlikleri, din ataşelikleri ile devletin istihbari birimlerinin bu kirli oyunun iç yüzünü kamuoyu ile paylaşmaları lazımdı. Mevzu ile alakalı “Tapınak Şövalyeleri” adlı eseri inceleyebilirsiniz.
Burada diyalog adı altında kiliseye yardımcı olan yataklık yapanların Hıristiyanlığın yayılmasına uşaklık ettikleri bilinmiyor muydu? Benim gibi bu ihtimale karşı çıkan ve batıl olduğunu savunanların ne türlü iftiralara maruz kaldığı, hatta tayinlerinin durdurulduğu bir vakıadır. İşte Arap aleminin Osmanlı’ya karşı savaş açmasının ve Türklük adından nefret etmesinin sebebinin de “Mason localarının Sebatayistlerinin” ihanetlerine bağlı olduğu bilinmektedir. İhanetler planlı bir şekilde devam etmektedir. Çok daha radikal tedbirlere ihtiyaç vardır. Özelilikle yurtiçinde ve yurtdışında ülkemizi temsil edenlerin arasında var olan Mason ve Farmasonların çalışmaları ve teşkilatlanmaları mutlaka mercek altına alınmalıdır. Aksi halde tehlike değişik boyutları ile Allah korusun devam etme kayganlığına sahiptir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.