Bayramlar gergin, soğuk, kırgın, dargın ve küskün gönülleri birleştiren bir fonksiyona sahiptir. Bayramlar, sevgi, saygı, ikram, cömertlik gibi erdem ve güzellikleri bağrında saklayan kutsal zaman dilimleridir. Bayramlar milli ve dini duyguların pekişmesi, canlı ve diri tutulmasının ilanıdır. Bayramlar birlik beraberlik kardeşlik ve hoşgörünün coşup taştığı müjdeli anlardır. İnsan bu hislerle dolu olmadıktan sonra bayram günleri gösterişten başka işe yaramaz. Bayramlar sılayı rahim denilen eş dost akraba anne baba amca dayı hala teyze hısım akraba ve yaşlıların, ziyaret edildiği onların dualarının alındığı çok özel günlerdir. İnsanların gerilme ritminden gevşeme ritmine geçtiği zamanlardır bayramlar. Bir başka tabirle bayramlar insanı mutlu kılan sevinçlerin adıdır.
Günümüze baktığımızda çeşitli entrika ve tertiplerle bayramlarımız zehir ediliyor. Bayram yapmanın hasreti ile kavruluyoruz. Emperyalist ve kapitalist oluşumlar, yabancı hayranlıkları şahsiyetsiz taklitler bizi esir aldı. Bölücü ve yıkıcı akımlar, zalim diktatörler bayramlarda bile mazlumların kanlarını akıtmaktan asla geri durmuyorlar. Rant musluklarında el yıkamaktan sinsi şekilde zevk alan malum tipler dini ve milli bayramlarımızın da dersine kan sülüğü gibi yapışmışlar. Manzaraya baktığımıza 5 milyon insan tatile çıkıyormuş. Hayret doğrusu. 82 milyonluk Türkiye’de 77 milyon sanki bayramdan mahrum.
 Eskiden beri dinlediğimiz bir türkü vardır. Orada bu halimiz “Bayram gelmiş neyime, kan damlar yüreğime, anma anam garibem” diye ifade edilir. İki tane dini bayramımız vardır onları da elimizden bu gidişle alacaklar. Birisinin adını şeker bayramı yaptılar. Öteki de et ve kebap hatta sucuk bayramı yapılırsa hiç şaşmayalım. Mekânı cennet olsun Abdurrahim Karakoç ne güzel ifade etmiş “ deliye her gün bayram diyen halt etmiş. Şimdi tezatlar âleminde yaşıyoruz. Delilerin bayramını sözde dahiler aldı. Heriflerin her günü bayram her saati toy düğün içinde geçiyor. Lüks villalarda rüşvet bayramları, kredi bayramları, vurgun bayramları, torpil bayramları gırla gidiyor. Köşeyi dönme bayramlarının ucu festivallere kadar dayanıyor. Bayram günü doğanlara Bayram adı verilir. Kadir gecesi doğanlara ise Kadir adı verilir. Cuma günü doğanlara da Cuma denirmiş. Erken doğan çocuğa da ben bir isim verdim. Yakışacağını sanıyorum.  Tezgeldi.”
Merhum devam ediyor Festivaller sonrası veya bayram tebriki…
“ Anası gezginci kösem oldu da hayâsız babası âdem olmadı
Köyler kentler festivaller doldu da bayramlar bir türlü bayram olmadı”   (Bu şiir 20.6.1985 yılında Abdurrahim Karakoç tarafından yazılmıştır.)
Bütün samimi dileklerimle hepimizin bayramı mübarek olsun.  Sizlerden dua bekliyorum