Bayram, insanı mutlu kılan sevinçlerin adıdır. Bayram patlayan bombaların, akıtılan kardeş kanlarının, dökülen ana gözyaşlarının durduğu mutlu zaman dilimidir. Bayram beyinlerin ve vücutların tahrip edilmesinin engellendiği, kahpe oyunların bozulduğu huzurlu zaman dilimidir. Değilse adet yerini bulsun diye süslü elbiseler giyerek, neşeli şarkılar çalarak üzüntüler asla bayram olamaz. Çekilen nutuklar, söylenen demeçler, gösterişler, riyakarlıklar, yapılan yalan yeminler ve sözler bayramı sadece lekeler. Kandırılmaktan, uyutulmaktan aslında bıktık. Yaralara merhem, ıstıraplara çare, varlık içinde yokluğa son verecek güzel bayramları özledik. Kısa bir rahatlık, dar bir huzur devresi içinde ‘teneffüs’ yapmamız bile zalimler ve yatakçıları tarafından hor görülüyor. Bir tarafta tatili nerede, hangi ülkede geçireyim, madamların arzu ve istekleri acaba nasıl tasvip ederler hülyası içinde olanlar, öbür tarafta fakir, kavgalı, perişan ve çaresiz şekilde bayram özlemi çeken yığınlar. Türkiye’de bayram diğer İslam ülkelerine göre daha güzeldir. Ancak işsizlik, pahalılık, terör, milli gelirlerin belli ellerde toplanması, ihracat ve ithalatın dar boğazlara sıkışması, dövizin tavan yapması, oy alma uğruna söylenilen kabul edilemez sivri diller ve çirkin sözler ister istemez bayram neşemizi kötü olarak etkiliyor. Bana sorarsanız asla tasvip etmediğim ve etmeyeceğim şeylerin adı bayram olamaz. Şanlı peygamberimizin cihanşumül mesajları insanlık için en büyük bayramdır. Alparslan Gazi’nin atının kuyruğuna attığı düğüm, dedemiz Osman Gazi’nin göğsünden yükselen çınarın dünyaya dağılan dallarının oluşumu ve o kutlu rüya unutulmaz bir bayramdır. Hasta adam denilen Osmanlı’nın külünden fışkıran Cumhuriyet Türkiye’si ne tatlı bir bayramdır. Bunları unutturup da ‘falan yerdeki seçimi almak falancılar için bayram olacakmış, yok pişmancılar için bayram olacakmış’ aldatmacalarına vallahide billahide inanmıyorum. İnananlar varsa aldatıldıklarını söylüyorum. İsmail Türüt’ün kulakları çınlasın. Bilinen türküsü hala kulaklarımızı tırmalıyor. ‘Devlet malı deniz, olta atan atana.’ Ey milletin malını çeç edenler, ey garibanların çiroz balığı gibi piştiği dünyamızda, yunus balığı gibi şişenler ben size asla hakkımı helal etmiyorum. Ta ki yaptıklarınızdan, yediklerinizden pişman olup Müslüman Türk milletinden özür dileyinceye kadar.  
Rabbimizden dileğimiz, birliğimizin, dirliğimizin daim olmasıdır. Her şeye rağmen bayramlarımız mübarek olsun. Rabbim nice bayramlara çıkmamızı nasip eylesin…