Kıymetli okuyucularım.
19 Haziran Pazar günü Babalar Günü olarak kutlandı. Gün münasebetiyle verilen mesajlar ve yapılan girişimler gayret güzel ve anlamlı. Analar, babalar ve evlatlar, çekirdek ailenin biricik değeri. Müslüman Türk milleti aileyi kutsal sayar. Kuran ve Peygamber (s.a.v.) mesajlarında çok geniş olarak ana ve baba haklarından bahsedilmiştir. Anaya babaya itaatsizlik büyük günahlardan sayılmıştır. İslam hukukunda konuyla ilgili geniş bilgiler mevcuttur. Günümüze baktığımızda iman denizinde kulaç atamayan, adamlıkla aptallığı eşit sayan, isyan ve itaati birbirine karıştıran zor bir ortamda yaşıyoruz. Makyaja endekslenmiş ve sloganlarla dizayn edilmiş, çekirdek aile törpülenmiş bir ortam. Dandik, gayesiz, şuursuz, isyankar, taklitçi ve batı kolik bir aile tarzı. Gün geçtikçe dayatmacıları ve hayranları çoğalıyor. Konuşması gerekenler susuyor. Çevir gazı yanmasın mantığı ile vaziyet gerçekleştiriliyor. Bir Allah kulu çıkıp ortaya babasını dövenlerin, babasını öldürenlerin, anasını boğazlayanların yıkılan ve dağılan ailelerden bahsetmiyor. Belki de, bahsetmek işlerine gelmiyor.
Kıymetli okuyucularım.
Rahmetli Abdurrahim Karakoç ‘’Beşinci Mevsim’’ isimli kitabının 68’inci sayfasında şu ifadeleri kullanıyor. “Bürokrasi cambazlarının, basın göz boyacılarının, ticaret haramilerinin, politika illüzyonistlerinin, sendika büyücülerinin, bilim narkozcularının kümelendiği bir dünyada yaşıyoruz. Helal ana sütüyle beslenenlerin sayıları azaldı. Hayvan sütüyle beslenenlerin sayısı çoğaldı. Sütünü içtiği hayvanın hususiyetlerini (özelliklerini) taşıyanların merkezi olduk. Güvensizlik babından ‘İnsanoğlu çiğ süt emmiş’ diye söylenir. Pişmiş hayvan sütüne güvenmek, bin defa daha tehlikeli” diyor ve helal ana sütüyle büyümüşlere olan özlemden bahsediyor. Bende dediklerine katılıyorum.
Kıymetli okuyucularım.
Şehit babaları, gazi babaları var. Benim babam şehit evladı. Bende Gazi evladıyım. Zamanı geldiğinde üç oğlumu birden askere yolladım. Bunlarla şeref duyuyorum. Peki oğullarını askere göndermeyen, paralı askerliği tercih eden “askerlik yerine ticaret yapsın” mantığı ile hareket eden babalar kendilerini nasıl savunacaklar. Ekranlara çıkıp “Ey gençler, ey evlatlar. Önümüzde Kurban Bayramı var. Analarınızı, babalarınızı evlerde yalnız bırakarak onların boyunlarını bükük bırakarak sahil boylarına tatile gitmeyin” diyen bir Allah kulu çıkmıyor. Sonrada peş peşe mesajlar,demeçler veriliyor. Hadi canım sende…