Sevgili okuyucularım. Müslüman Türk milletini yıllardan beri aldatan bir yapılanma var. Bu yapılanmanın sonucu olarak adamlar, Türk milletine ait olan her şeyimizi ayrıkotu gibi kuşattılar. Malum ya ayrık otu fidanı yavaş yavaş sarmaya başlamış. "Ne yapıyorsun" dediklerinde ise, "fidanı koruyorum" demiş. Bir zaman sonra o canım fidan kurumuş. İş işten geçtikten sonra ihanet anlaşılmış ama fidan da kurumuş. Proje hedefine ulaşmış. Ben bunu rahmetli Abdülhamit Han'dan sonra bazı gaflet ve dalalet içinde olan Filistinlilerin para karşılığı birçok toprakları Yahudilere satmasına benzetiyorum. Planlanan proje eksiksiz uygulanmış ve gafletin sonucu Filistin halkı canı ile kanı ile ve malı ile bedel ödemek zorunda kalmıştır. Batı'nın ve Avrupa'nın İslam alemine bakışı mahrumdur. Onun içindir ki Cezayir, Zengibar ve Endülüs'te on binlerce insan vahşi bir şekilde kadın, erkek, genç, ihtiyar katledilirken, çöplüklerde çocuklar tavuk gibi kesilirken, bazı vicdanlı insanlar isyana kalkışınca 'Ernest Renan' denilen Fransız Yahudisi dünyaya şu mesajı vermiştir. "İslam alemi Batılılar için sürülmesi gereken parlardır. Müslümanlar ise avlanması gereken hayvanlardır. Türkler de buna dahildir." Ben bunu Pierloti'den okudum. Rahmetli İsmet Adlı, "Henry Sen Neden Buradasın" adlı eserinde bu konuyu dile getirmiştir. Amerika'nın İngiltere'nin ve Fransa dahil diğer Avrupalı ve Batılı ülkelerin stratejileri ve tutumları bellidir. Suriye'de, Filistin'de aldıkları tavır ortadadır. PKK, PYD, YPG'ye verdikleri destekler ortadadır.
Sevgili okuyucularım. Hz. Ömer (r.a.) tabiriyle insanın iyiliği 3 üç şeyle tanıtılmıştır. Bir komşuluk yapmak, İkincisi, ticaret, alışveriş yapmak, üçüncüsü ise yolculuk yapmaktır. Değilse kişinin camiye girip çıkması namaz kılması ve benzeri şeyleri yapması iyiliğine işaret etmez. Son yıllarda aldatanların, çalıp çırpanların, sosyal hırsızların, milletin malını dolaylı yollarla cebine indirenlerin, belki de tamamı inançlarımızı istismar eden Allah'la Kur-an'la aldatanlar olduğu apaçık ortadadır. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy, bu sözde adamlar için, projeler için ne kadar güzel söylemiş, "Fransız’ın nesi var fuhuşu bir de ilyadı (dinsizliği). Kapıştı bunları yirminci asrın evladı. Ya Alman'ın nesi var. Zevki okşayan birası. Unuttu ayranı bunak döndü kahrolası." Diye devam ediyor. Türkiye'de bazı çevreler ve siyasi oluşumlar anayasayı hazırlarken kendi zihniyetlerinin bir ifadesi olarak Türk milletine rağmen kanunları ayarlamışlardır. Utanmadan, sıkılmadan, Atatürk'e dil uzatmışlardır. Okuduğum bir eserde iki sözün altını çizmiştim. Birisi, vicdanların karardığı yerde kanunlar sükut eder (susar). Diğeri ise çok manidar, adalet adil adamların elinde vezir olur, hainlerin (adil olmayanların) elinde rezil olur. Bu rezilliklerin açık örneklerini kumpas davalarında, Ergenekon davalarında, Poyrazköy ve benzeri davalarda gördük. Fetö'nün müridi olan onlarca sözde adalet adamı, adaleti rezil ettiler. Dolayısıyla proje adamlarının ayrıkotu gibi devletimizi ve milletimizi kuşatmasına asla müsaade edilmemelidir. Devletin bekası ile birilerinin sefası birbirinden ayrılmalıdır.