SON DAKİKA
Hava Durumu

Avrupa Birliği ve Türkiye

Yazının Giriş Tarihi: 20.12.2018 21:45
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.12.2018 21:45
 Avrupa’nın ve batının gerçek yüzünü ve anlamak için parıltılı ve büyüleyici görüntülerden kurtulup kirli ve lekeli kısımlarını bilmek lazım. Derinlere dalıp karıştırdıkça ve eşeledikçe ne pislikleri çıkar, ancak o zaman görülebilir. Söz ve laf zamanı Batının ve Avrupa’nın yüksek medeniyete sahip olduğunu savunanlar, geçmişlerinin karıştırılmasını pek istemezler ama başkalarının geçmişini eşeleyip dururlar. Kendi pisliklerini ört pas etmek için bir şeyler uydururlar. Bunun açık örneği “Ermeni Soykırımı” diye attıkları iftiralardır. Bu müfterilerin siyasal, kültürel, ekonomik, biyolojik, fiziki, dinsel ve ahlaki işkencelerden bir kısmı şöyledir.
Batı tarihinde insanlık suçları isimli eser incelenmeye değer. Burada bir not düşmek istiyorum. Günümüz gençliği maalesef iyi okunmuyor ve araştırılmıyor. Varsa yoksa dizi filmleri, sosyal medya kepazeliği ve internet paylaşımları. Bu da birilerinin işine geliyor. Konumuza dönersek İspanyollar, İngilizler, Fransızlar, İsveçliler, Almanlar, Danimarka’lılar Amerika ve diğerleri. Mesela İspanyollar, 1492’de Hispanida adlarına ayak bastıklarında 8 milyon Arawaks yerlileri yaşıyordu. 1493 ve 1494 yıllarında bu rakam 200 kişiye düşmüştür. Bir günde 3 bin kişinin kellesini kesmişlerdir. İngilizler Bin 600’lü yıllarda “pawhans” yerlileri bir anda 50 binden 1607 kişiye indirmişlerdir. Amerikalıların (istilacı zorbalara gözü dönmüş) 1866 yılında “yeryüzündeki bütün Kızılderililer öldürülmelidir talimatıyla Kızılderililerin sayısı 5 bin kişiye düşmüştür. Fransızlar 1919 yılında Kuzey Afrika’da, Cezayir, Tunus, Mısır, başta olmak üzere Müslümanlara yaptıkları işkenceler ve katliamların örtpas edilişi, 1954 yılında Fransızlar bu ülkelere önce 50 bin sonra da 500 bin asker göndermiştir. İşkence yöntemleri hala hafızalardadır. İsveçlilerin 1600’lü yıllarda Sami ırkı denilen yerlilerin tamamı asimilasyona tabi tutulmuştur.  İsveç krallığının talimatıyla yerlilerin tamamı işgal edilmiştir. Toprakları ellerinden alınmıştır. 1913-1928 ve 1970’li yıllarda Sami ırkı diye bir toplum kalmamıştır. Danimarka ikinci dünya savaşından kaçan Alman mültecilerine soykırım politikası uygulanmıştır..1953 yılında imzalanan “Grönlande” savunması ve antlaşmasıyla konu kapatılmıştır. Almanlar ise Batı Afrika’da 1904-1907 yıllarında soy kırımı yapmışlar,1944 yılında ise Yahudiler başta olmak üzere binlerce insanı gaz odalarında yakarak öldürmüşlerdir. Avrupa hayranı batı lümpen koliklerin, bunları bilmesi lazım. Şunu da belirtelim ki, Arap alemi, Ortadoğu da yaşadıkları bunca zulüm ve işkenceye rağmen, hala devlet olma erdemine ulaşamıyorlar. Uşaklıktan ve ihanetten kurtulamıyorlar. Mustafa Kemal’in önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti ve onunla başlayan istiklal mücadelesinden ders çıkarmayan bu adamlar hala hile ve tuzaklarla, Türk milletine pusu kurmaya devam ediyorlar.
 
Ne mutlu Türk’üm diyene…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.