SON DAKİKA
Hava Durumu

ATATÜRK'LE İLGİLİ BİR HATIRA VE GERÇEKLER -1

Yazının Giriş Tarihi: 24.10.2021 17:18
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.10.2021 17:18
Kıymetli okuyucularım
Fırat Nardalı, Şeyh Cemil Nardalı'nın torunudur. Atatürk'le ilgili şu hatıraya anlatmaktadır. Cemil Nardalı 1918 senesinde Fransa'nın Ermeni çeteleri ile birlikte Adana bölgesinde ilerlemelerinin önüne geçen isimlerdendir. Bu vahşet döneminde Türklerin boyunları testere ile kesilmiş insanlar çengellere geçirilerek öldürülmüştür. Fransızların başında general Düfyo vardır. İngilizlerin oyununa gelerek Osmanlı'yı arkadan vuran Arapların aksine bölgedeki Araplar, Arap Aleviler Kurtuluş Savaşı'nda büyük destek vermişlerdir. Cephe komutanı Sinan Tekkelioğlu, Şeyh Cemil Nardalı, Zeki Baltalı (yolgeçen) Şeyh Garipzade Fuat Efendi, Şeyh Galip Zade Kemal Efendi, Süleyman Vahit Bey, Dr. Salim Serçe, Dr. İsmail Somay, Dıplanzade Mehmet Fuat Dıblan (Belediye Başkanı) Mustafa ve Hüseyin Polisçi, Pozantı Buçak Müdürü Hulusi Akdağ, Süleyman Cersun Kuvva Hareketi'nin bölgedeki önemli isimleridir.  Şeyh Cemil Nardalı bahçesine bir aş kurarak gece gündüz kazanlarla yemek pişirmiş, adamlarına yedirmiş ve yaralı askerleri tedavi ettirerek savaşa hazırlamıştır. Kuvva Hareketi'nin karaları düşmanın geçemediği yer olarak bilinen Cemil Nardalı'nın mühimmat deposudur. Fırat Nardalı, dedesi Cemil Nardalı'nın Fransızlara karşı çok ciddi mücadele veren ve Ehlibeyt soyundan gelen alim bir zat olduğunu Arap Alevileri içindeki kanaat önderlerindendir dediği bilinmektedir. Adana bölgesinde görev yapan devrin kolordu komutanı Sinan Tekelioğlu Atatürk'e Cemil Nardalı'nı anlatmış Atatürk de onu ziyaret etmiştir.

Kıymetli okuyucularım
Fransız general bir gün yanında 45-50 kişi ile Cemil Nardalı'nın yanına gelir. Cemil bey generale çay kahve ikram eder. General "Zahmet ettin. Gerek yoktu" dediğinde Cemil Nardalı, "Siz burada misafirsiniz. Biz de misafire ikram adettir. Bu topraklar bizimdir. Siz misafirimizsiniz" diyor. Bunun üzerine general Cemil Nardalı ya iki teneke altın teklif ederek, "Bu altınları al. Adamlarını, birliklerini dağıt Fransız gemileri ile buradan ayrıl. Çekil git" diyor. Cemil bey Fransız generale, "Buradan şu ağacın altından bir çakıl taşı bile götüremezsiniz" dediğinde general bu ifadeyi hakaret sayarak, "Ben burada Fransa'yı temsil ediyorum. Karşımdaki bir din adamı. Benimle nasıl böyle konuşur? Bu cesareti nereden alıyor" diyerek oradan ayrılıyor. Cemil Nardalı yanındaki emrindeki birlikleri ile beraber Fransız generali bugünkü Nuri Has Pasajı'nın olduğu yere kadar eşlik ederek gönderiyor. Ertesi gün Cemil Nardalı için idam kararı çıkar. Birkaç gün sonra Nardalı ailesinden ve aileye yakın isimlerden bazı kişileri Kayışlı Köyü civarında pusuya düşürürler ve Fransız askerleri onlara akıl almaz işkenceler yaparlar. Bir kişi de şehit düşüyor. Ali Nardalı yaralı olarak Fransızlar'ın elinden kurtulup Cemil Vardalı'nın yanına geliyor. Sinanpaşa olup bitenleri bir telgrafla Atatürk'e bildiriyor.

Kıymetli okuyucularım
Cemil Nardalı'nın Fransız generale, "Ben Türk geldim Türk giderim. Ancak vatanımı satmam. Altınların senin olsun" dediği o milli ruh, o milli ülkü ne oldu diye insanın sorası geliyor. Ucuz kahramanlar acaba bunları biliyor mu? Bak Profesör Dr. Haydar Baş. Hoşgeldin Atatürk Sayfa 44-49.

DEVAM EDECEK...
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.