SON DAKİKA
Hava Durumu

ASGARİ ÜCRET NE DEMEKTİR VE NASIL HESAPLANMALIDIR?

Yazının Giriş Tarihi: 17.10.2021 14:51
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.10.2021 14:51
Kıymetli okuyucularım
Toplum olarak basite indirgenmiş şekli ile emeğin hakkına ücret adı verilmiştir. Emek harcayan insan bilek gücü ve zihin gücü olarak iki yönden yıpranmaktadır. Onun için emek harcayan kişinin insanca yaşaması beşeri ihtiyaçlarının karşılanması gereklidir. İhtiyaçlar hesaplanırken yiyecek, giyecek, yakacak, sağlık, ulaşım, aydınlanma, eğitim, haberleşme ve insan ihtiyaçları dikkate alınarak hesaplanmalıdır. Elbette bu hesaplar yapılırken ülkenin şartları dikkate alınmalıdır. Kriterler net olarak ilgili ve yetkililer tarafından değişen şartlara göre ortama uyumlu olarak tespit edilmelidir.

Bu bağlamda hem çalışanların hem de çalıştıranların durumu dikkate alınmalıdır. Her ikisinin de söz ve oy hakkı olduğu bilinmelidir. Bu noktada devlet çalışanların haklarını tam zamanında almalarını sağlamalıdır. "İşçinin hakkını alın teri kurumadan ödeyiniz" buyuran Peygamberimiz (s.a.v.) başka bir zamanda, "İşçimize ne kadar ücret verelim" sorusuna "Siz işçi olsaydınız ne talep ederdiniz? İşinizi kendiniz gibi düşününüz" cevabını vermiştir.

Kıymetli okuyucularım
Emek kavramı geniş anlamlara geldiği gibi istismara açık tarafları da vardır. El emeği göz nuru, zihin emeği akıl sarfiyatı bu anlamda istismar edilmektedir. Emek sözcüğü kas gücü olarak ele alınırsa günümüzde bu algı üretim araç ve gereçlerin makineleşmenin hız kazanması ile değişik boyutlara ulaşmıştır. Makine hızla insanın yerini almaktadır. Elbette makineyi yapan da insandır. Ancak robotların da devreye girmesiyle kas gücünün yerini makinenin aldığını dikkate almak zorundayız. Yani zihin ve akıl gücü yavaş yavaş ön plana çıkmaktadır. Kim ne derse desin nereden bakılırsa bakılsın hem kas gücü hem akıl ve zihin gücü tarımda sanatta ve sanayide her dönemde değerini kurulmuştur. Onun için emeğin korunması ve hakkının ödenmesi için sendikalar kurulmuştur. Kurulan bu sendikalar sağdaki siyaset cambazıları tarafından ideolojik isimler altında teşkilatlanmışlardır. Son 300 yılın en dinamik sınıfı işçileri olmuştur. Ancak değişik zamanlardaki istismarları önlemekte çaresiz kalmışlardır. İşçilerin oylarını almak için ayağına çarık giyen istismarcı siyaset cambazları bile olmuştur. Merhum Ahmet Arvasi Türk İslam Ülküsü isimli eserinin 341. sayfasında durumu şöyle özetlemiştir. "Maden ocaklarına artistik pozlar vererek girenler oradaki isimleri boy boy gazetelerde yayınlananların büyük babaları sanatçı, dedeleri tazminatçı, babaları meşrutiyetçi, kendileri de cumhuriyetçi kesilerek zeytinyağı gibi daima üste çıkmayı beceren bu mutlu azınlıklar çocuklarına da arpalıkları devretmenin hazırlıkları içindedirler" diyor. Son günlerde maaşının 36 bin lira olduğu söylenen sendika başkanları bunların açık örneğidir.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.