Bugün için Amerika İsrail’e olan düşkünlüğünü her fırsatta dile getirmekte ve göstermektedir. Bu bağlamda İsrail’in sivilleri öldürmesine, Filistin’in duvarla çevrilmesine göz yummaktadır. Bu yaklaşım Amerika’nın sahte medeniyetinin ve sahte demokrasi anlayışının göstergesidir. Bu arada Filistin’de bulunan Hamas ve El Fetih örgütlerinin ortak düşmanları bilindiği halde yıllarca biri birilerini yemeleri ve öldürmeleri, 65 yıldan beri bu topraklarda oynayan ihanetlerin ve hametini gözler önüne sermektedir. Bana öyle geliyor ki şu Amerika denilen ihanet şebekeleri sanki demokrasinin tekeline sahip, onu dünyaya yaymakla görevliymiş. Sanki, İslam ülkelerini yeniden terbiye etmeyi ve İslam ülkelerine girerek sahte demokrasiyi yerleştirme oyunlarını kendilerine görev sayıyorlar. İşte bütün bu çatışma ve çalışmaların temelinde “İttifak, hoşgörü, diyolog” adı altında açık ihanetlerin sergilenmesidir. Aşağılık ve zibidi takımlarının “Yaşasın Amerika” çığlıkları boşuna değildir. Bu kefere takımı “ bir müddet sonra elindeki kaynakların tükeneceğini biliyor. Bunun içinde demokrasiyi bahane ederek, Arap topraklarında ve yaşadığımız topraklardaki kaynaklara sahip olmak için ne pahasına olursa olsun, sözde demokrasi ihanetlerine devam etmektedir. Bu noktada “Yeşil kuşakta, Amerikan İcazetli Yeşil Okullar” başlıklı yazılarıma Allah nasip ederse, sağlığım el verirse  İnşallah devam edicem. Çünkü yetişen nesillerin, Müslüman Türk gençliğinin ihanetleri ve oynanan oyunları bilmesi lazımdır. Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un tabiriyle “İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal; Hamal ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal.” İşte bu mısralardan anlaşılacağı şekilde birilerinin hayatı Petrol, bor madenleri, su kaynakları, enerji yatakları ve dolar.” Yani bu Amerika’nın hayatı yalan dolan, varsa yoksa  haram ve kan. Burada üzerinde durulması gereken asıl konu şudur. Amerika’yı ve Amerikan uşaklarını mutlaka birisinin terbiye etmesi lazımdır.