Kötü ve kalitesiz malların pazarlanmasını yapan ücretli, kiralık ve satılık simsarlar vardır. Bu simsarlar insanlığı aldatmak için her türlü şekle girebilirler. Bazen dindar, bazen feminist, bazen demokrat, bazen liberal, bazen sağcı, bazen solcu, bazen tarikatçı, bazen de cemaatlere üye görünebilirler. Yıllardan beri şu Amerika denilen ve süper güç olarak takdim edilen bu ihanet yuvasından öyle kobra öyle engerek yılanları ve öyle çok başlı, zehirli akrepler çıkmış ki çağımız insanlığı hala bunların zehirleriyle uğraşmaktadır. Bu terör üreten devletin uşakları ve şakşakçıları ile dünyamız uğraşmaktadır. El kaide, Taliban, IŞID, PKK, PYD, YPG ve diğer terör örgütlerini ele aldığınızda hepsinin arkasından  Amerika'nın kanlı ve kirli eli çıkar. Bugün için dünyamızın en korkunç tehdit unsuru olan uyuşturucu ağının arkasında Amerika olduğu aşikardır. Dünyadaki tüm uyuşturucu  baronlarının, mafya kabadayılarının elde ettikleri gelirlerin net olarak yüzde ellisi Amerika'ya gitmektedir. İşte bu zehirli paralarla Amerika masum ve mağdur milletler ve de zayıf devletler üzerinde operasyonlarla kargaşalar çıkarmaktadır. '' Önce karıştır sonra barıştır'' formülü ile devamlı kabadayılığını sergiler. Gaflet ve dalalet içinde olan idareciler ve yöneticiler sebebiyle Türkiye'miz  bu ihanetlerden payını almıştır. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından "Bizim çocuklarımız başardı" diyen Amerika ağzındaki balgamı anında çıkarmıştır. 15 Temmuz 2016 tarihindeki  ihanet girişiminin arkasında yine Amerika vardır. FETÖ denilen hoca bozuntusunun kapı kulları ve satılık müritleri, onu mehdi ilan eden alçaklar özellikle bu uyuşturucu trafiğinin bir numaralı aktörleri olmuşlardır. Adnan Oktar ve onun gibilerde bu senaryonun baş aktörleri olmaya devam edeceklerdir. ''Küçüğü tut, büyüğü sal.'' mantığı ile emniyette, sahil korumada, jandarma teşkilatlarında ve gümrük muhafazadaki şirret yapılanmalarla milyonlarca Dolar, Euro ve Türk lirası bu alçakların ellerinde masumların kanı olmuştur.  Cennet mekan Gün Sazak Bey ve yine Cennet mekan Eşref Bitlis paşalar bu ihanet şebekelerinin kurbanları olmuştur. Daha binlerce şehidimiz aynı yollarla vatan toprağına bırakılmıştır. Bu şerefsizlerin maske olarak kullandığı siyonist yayılmacılık, mason locaları, hümanist eylemler ve sözde insan hakları da mutlaka hesaba katılmalıdır. Hala Amerika'ya  bas git yeter artık yaptıkların demeyen ya da diyemeyen bir dünya varsa yazıklar olsun demek lazım. Birleşmiş milletler, NATO ve diğer oluşumlar buna dahildir. Gelinen noktada Müslüman Türk milleti tarihi ve insani asaletini göstererek, bu terör odaklı kin devletine dur bakalım diyecek güç ve cesareti gösterecektir.
Amerikan uşaklarının her tarafı adam olsa ne yazar. Biz birlik ve dirlik içerisinde samimi olabilirsek öyle inanıyorum ki onların tuzakları Allah'ın yardımıyla mutlaka bozulacaktır. Selam zor günlerin insanlarına, selam başı kendisine ait olanlara, selam imanını aksiyon haline getirenlere ve selam olsun Müslüman Türk dünyasına.
DEVAM EDİLECEK...