Yıl 2005 Yeni Aktüel dergisinde FETÖ ile yapılan bir röportaj var. Tabii o dönemde “FETÖ” ifadesi falan kullanılsa adamı linç ederler. Mutlaka “Fettullah Gülen Hoca Efendi” tabiri kullanılacaktı. Röportaj da FETÖ şu bilgileri veriyor. “Bugün için 91 ülkede 500’ü aşkın okulumuz eğitim vermektedir.” Kuzey Amerika’da: Kanada, ABD, Meksika. Güney Amerika’da: Kolombiya, Bolivya, Şili, Arjantin, Brezilya. Avrupa’da:  Azerbeycan, Gürcistan, Rusya Federasyonu, Ukrayna, Moldovya, Litvanya, Latonya, Almanya, Polonya, Avusturya, İtalya, Beyaz Rusya, Portekiz, İspanya. Afrika’da: Fas, Cezayir, Tanzanya, Mozambik, Madagaskar, Güney Afrika Okyanusya da: Filipinler, Endonezya, Avusturalya. Asya’da: Kazakistan, Türkmenistan, Nepal, Moğalistan, Japonya, Kore, Vietnam, Kamboçya, Burma, Tayland (Not: İsteyene 90 ülkenin tamamının ismini verebilirim.) Bu okullar bazı vakıflar kanalıyla açılmıştır. Türkiye’de binlerce okula ihtiyaç varken, dünyaya yayılmanın sebebi nedir, niçin bu yayılma tercih edilmiştir, mutlaka sorgulanmalıdır. Özellikle Amerika’nın “Yeşil Kuşak İslam Projesini doğrularcasına, bu kuşak üzerinden okullar açılması çok manidardır. Önce Türkçe misyonu kullanılmış, daha sonra bulundukları ülkelerin durumuna göre İngilizce’ye çevirmişlerdir. Bazı ülkeler bu okulların ABD (Amerikan) ajanı okullar olarak gördükleri için kapatma kararı almışlardır. Türkiye’de uyuyan, yada uyutulan yöneticiler “FETÖ’nün” şu kirli ifadesini neden sorgulamadı. “Geçmişte büyük bir medeniyet kurmuştuk. Bu rönesansı tekrar yaşayabileceğimize hep inandım” diyor bay hoca. Burada neden bahsettiğini anlamak lazım. Yani “İslamda Rönesans yapılmıştı da bizim haberimiz mi yoktu. Yada geçmişte büyük bir medeniyettik de şimdi küçüldük mü. Yahut hangi Rönesans’tan gerçekleşti, bunu mutlaka anlamak ve sogulamak gerekiyor.” Elbette bunlar çok tehlikeli ve ucu kirli söylemlerdi. Geçmişte İslam’ın yayılma dönemi, gelişme dönemi, duraklama dönemi olmuştur. Ancak İslam dini hiçbir zaman deforme olmamıştır. Çünkü onun koruyucusu Allah’tır. Ne yazık ki bu dine, İslama inanan Müslümanlar kandırılarak, aldatılarak deforme olmuştur ve edilmişlerdir. Bu da uzun süredir Kuran-ı okumayı, anlamayı, yorumlamayı yasak eden satılmış, bir o kadar kurnaz şıhlar, şeyhler, çeyrek ve yarı aydınlar ve de İsrailiyatçılar  tarafından gerçekleştirilmiştir. Buradan anlıyoruz ki Hıristiyanlık ve Yahudilik gibi, İslamı tahrif edemeyenler Müslümanları tahrif etmişlerdir. Maalesef bugünde bu ihanetler devam etmektedir.
DEVAM EDECEK…