Bazen çıkarcı, korkak ve ürkek, bazen menfaatperest, bazen “Beni sokmayan yılan bin yaşasın” diyen gafiller, bir kısmı da vatan, din, ezan, kuran, bayrak, istiklal, milli ve manevi ülkülerden arındırılmış leş kargaları. Bunlar bazen dinler arası diyalogcu, bazen dinler arası ittifakçı, bazen dinler arası çatışmacı, bazen de medeniyetler arası ittifakçısı gözüken tehlikeli tiplerdir. Bilerek veya bilmeyerek çoğu kez papalık misyonunun emrindedirler. Hep onun isteği doğrultusunda hareket ederler. Mesela bir önceki yazımda bahsettiğim “İbrahim’i dinler” konusunda “Şeytan derlemesi” diye tarif ettiğimiz “El Furkan’ül Hak The True Furgan” adlı paçavrada şu çarpıtmaya şahit oluyoruz. Suat Yıldırım’ın “İncil-Tevrat ve Pavlos sokuşturmalı meali” Ali İmran suresi ayet 32. “Deki Allah’a ve Resulüllaha itaat ediniz. Şayet yüz çevirirlerse, bilsinler ki, Allah asla kafirleri sevmez.” Bu ayetin sonuna Yıldırım “Kitab-ı Mukaddes, Luka İncili, 10-16” referansını yerleştirmiş, ilgili Luka İncili referansına baktığımız zaman, Aman Allah’ım bir de ne görelim “Sizleri tahtını verecek… Doğacak olan kişiye tanrının oğlu denecek” Böylesi yüzlerce vahim sokuşturmalar yapılmış, Kuranı Kerim mealine. Hatta Hristiyanlıktaki “Teslis” inancının babası papaz Pavlos’un bile mektupları Kuran ayetlerinin sonuna “referans” olarak yerleştirilmiştir. (Bakınız Suat Yıldırım Kuran-ı Hakim. Sayfa 6, 15 ve 45)Kaynak Dinler arası diyalog Küfre açılan kapı sayfa 78- paragraf: 5. Peki bu kime hizmet dersiniz. Suat Yıldırım, İncil-Tevrat ve Pavlos sokuşturmalı Kuran mealinin son sayfasına “Kitapta adı geçen başlıca yerleri gösteren harita” diye Türkiye’yi “Bizans İmparatorluğu” olarak gösteren haritayı da kondurmuştur. (Bakınız aynı kitap. Sayfa 79) Müslüman Türk Milleti sadece bu haritaya bakarak dahi, “Dinler arası diyaloğun bütün şifresini çözer” ve diyalogda asıl hedefin ne olduğunu görebilir. Buradan anlıyoruz ki kimlerin kimlere karşı hizmet ettiği daha rahat görülüyor ve anlaşılıyor. Müslüman geçinen içimizdeki yerli Hristiyan sempatizanlarının, hoşgörü, diyalog ve ittifakçıların hızlandırılmış gayretlerinin, yani sözde “barış” dininin neler getirdiğini birlikte gördük. Vatikan’ın, Batı’nın, Uluslararası sermaye gruplarının, ABD’nin, İsrail’in parmağının olduğu gibi CIA’in de, Pentagon’un da parmağı olduğu anlaşılmaktadır.
DEVAM EDECEK