Amerika'nın yeni başkanı ülkücü hareket için terörist ifadesini kullanmıştır. Bu ifade bir tesadüf değildir. Bundan önceki başkanların da fikri aynıdır. Daha doğrusu dünden bugüne bütün kurumlarıyla Amerika'nın takip ettiği siyaset bu yöndedir. Amerika'nın desteklediği ılımlı İslam Kuşağı Projesi yeni değildir. Bu proje kalın hatlarıyla 1980 İhtilali'nden sonra çizilmiştir. İhtilalden sonra cezaevlerinde sistemli şekilde girişi serbest bırakılan dini kitapların planlayıcısı ve mimarı bal gibi Amerika'dır. Türk milliyetçiliğini kendi çirkin emelleri için tehdit unsuru kabul eden Amerika milliyetçiliğin körelmesi ve zafiyete uğraması için İslami anlayışı devreye sokmuştur. Müracaat ettikleri yol ve strateji onlara göre doğrudur. Çünkü dünyadaki bütün olaylar göstermiştir ki milli bünyesi sağlam olan yani Birleşmiş devletlerin bölüp parçalaması en zor olan devletlerdir. bu yüzden Türkiye'de yapılacak olan ilk iş milli direnci kırmaktır. Peşinden ise yalan yanlış dini duygularla insanları besleyip siyasi ümmetçiliğin yolunu açmaktır. İşte ılımlı İslam kuşağı böyle devreye sokulmuştur. Amerika emperyalist bir ülkedir. Emperyalizmin de en çetin düşmanı hiç şüphesiz milliyetçiliktir. Onun için Amerika ülkemizde dini narkoz gibi kullanmıştır. Globalleşme, medeniyetler ittifakı, dinler arası diyalog ayaklarıyla tam bir ihanet sergilenmeye çalışılmıştır. Aile kavramı yıpratılmıştır. Kültürümüz  yozlaştırılmaya başlanmıştır. Çok dinli, çok kültürlü, çok ırklı, çok mezhepli, çok dilli, etnik köken üzerinden siyaset yapılan bir ülke yapılmak istenmiştir.

Kıymetli okuyucularım
Amerika boş durmuyor. Bir yandan çarpıklıkları İslami görüşleri kullandıkları piyonlarını desteklerken ve beslerken diğer yandan tüm imkanlarıyla gerçek İslam'a karşı misyonerlik faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu bağlamda hamasi sloganlar, ucuz nutuklar ve alışılagelmiş demeçler yerine uygulama ve tatbikata önem verilmelidir. Mesela okullarımızda Andımız yeniden okutulmaya başlanmalıdır. Cemaatlere ve sözde tarikatlara bağlı özel yurtlar vakıflar dernekler, özel okullar ciddi şekilde denetlenmelidir. Atatürk'ün ilke ve inkılapları erdem ve güzellikleri gençliğimize çok iyi anlatılmalıdır. Müslüman Türk milliyetçiliği sevda ve ülkü olarak benimsenmelidir. Türkiye'de Amerikan başkanı Biden (Baydın) gibi düşünen sürü insan vardır. Kimse kimseyi kandırmasın. Bizim anladığımız manada demokrasi 100-150 yıllık bir hikayedir. Doğruyu bilenler kolay kolay demokrat olamazlar. Doğru bildiklerini zannedenler başkalarına empoze etmeyi ahlaki bir vazife bile sayarlar. Bu bakımdan müminlerin demokratları biraz zor bir konu diğerlerini sayıları bir hayli fazladır. Kamuflajlar, maskeler bir gün düşer ya da düşürülürse nice milliyetçi düşmanları görülür. Bizi kesen baltanın sapının bizden göründüğünü unutmayalım. Sloganlara değil uygulamalara bakalım. Ne mutlu Türküm diyene...