SON DAKİKA
Hava Durumu

ALLAH RIZASI DİYEREK ALDATANLAR

Yazının Giriş Tarihi: 28.03.2019 21:19
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.03.2019 21:19
İslam dinine göre mal mülk edinmek, helal kazanç yollarını aramak, tıpkı ilim talebi gibi farz olarak ifade edilmiş ve ibadet hükmünde kabul edilmiştir. Bir başka tabirle cihat olarak ele alınmıştır. Burada temel ilke meşruiyet sınırları içinde kalınmasıdır. Yani rüşvet, hırsızlık, faiz, gasp, zina ,kumar, alkol, insan ticareti, kara borsa ve kutsallarımızı pazarlayarak kazanç elde etmek yasaklanmıştır ve haramdır. Mecbur kalmadan çok zaruri ihtiyaç olmadan dilencilikte bu çirkinliklerden birisidir. İslamda asli ve tabir kazanç yolu emektir. Şanlı Peygamberimiz “Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir şey yemiş değildir.” Buyurarak bu gerçeği dile getirmiştir. Bedensel güç olan el ve ayak, hem de zihin gücüne dayalı olarak sarfedilen emek aynı şekilde değerlendirilmiştir. Nisa Suresi’nin 32. Ayetinde “Erkekler içinde çalışıp elde ettiklerinden bir pay vardır. Kadınbları için de çalışıp elde ettiklerinden bir pay vardır. Kadınlar için de çalışıp elde ettiklerinden bir pay vardır.” Buyurarak, hem emeğin, hem de sermayenin kar payına işaret edilmiştir. Bu bağlamda ticari kabzımallık, simsarlık, komisyonculuk, ertaklık, iş ve kira akdi, mal mübadelesi, aracılık devren iktisap usulleri de dolaylı olarak emeğe ve kazanç yollarına tekabül etmektedir. Burada ölçü ve tartıda hile, karaborsacılık, yalan, malın ayıbını gizlemek gibi ahlakdışı girişimlerin meşru ve helal olmadığı açıklanmaktadır. Konumuzun esası olan ve “Allah rızası” diyerek aldatanlara gelince meselenin boyutu ortaya çıkar. Günümüzde dilencilik rant kapısı halini almıştır. İnançlarımıza göre ihtiyacı olmadan dilenenler diriliş gününde hilkat garibesi olarak huzura geleceklerdir. Durum öyle bir hal almış ki bazı sosyal kuyrumlar adına bile insanlar istismar edilmeye başlanmışlardır. Haberlerde görüyoruz. “Vay efendim falan vakıf, falan dernek, pişmanca kuruluş adına, şu vebaya bu hastalık için, ya da mağdur öğrencilerimiz için yardım topluyoruz” beyanları ve peşinden de “Allah rızası için” ifadesinin kullanılması bu sosyal çetelerin kalkanı oluyor. Bizim inancımızda “Mabedlerin bile sade olması” İslamın tavsiyesidir. Cami, minare, yol, su, elektrik gibi ve mabedlerimizin yapımında Zekat, fitre ve fidye gibi mallarımızdan harcama yapamayız. Ancak iytiyaç var ise “İstiklal ve Hürriyetimiz için bu mallardan harcama yapıalbilir. Hal böyle olmasına rağmen yardım toplayarak lüks harcamalar ve lüks israflar nasıl yapılabiliyor. Bir de Allah’ın ve Resulünün adını kullanarak. Acaba bu vebdan nasıl kurtulacağız? Cidden merak ediyorum. Konuyla alakalı olarak İslam ilmihali birinci cilt zekat bahsi ve ikinci cilt sayfa 408’den 416’ya kadar inceleyebilirsiniz. Müslümanlar bu istismarı önlemelidir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.