İnsanoğlunun doğumla başlayan hayat hikâyesi; çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık basamaklarından geçerek ölümle son bulur. Doğum ve ölüm gibi yaşlılıkta ilahi kanunun bir gereğidir. Günümüzde yaşlılara yapılan muameleler üzücü ve kırıcıdır. Söz konusu olan gerçek şudur. Yaşlılarımız evlerinde, odalarında bir kısmı ise huzur evlerinde kendi başlarına yalnızlığa terk edilmişlerdir. Hâlbuki aile büyüklerine saygı göstermek hem dini bir emirdir hem de bir insanlık görevidir. Yaşlılıkta insan içinde bulunduğu dönem itibarıyla fazlasıyla duygusaldır. İlgiye, alakaya, sevgi ve saygıya çocuklar kadar muhtaçtır. Çocukların yetişmesinde sevgi nasıl belirleyici bir role sahipse yaşlılarda da aynı şekilde sevgiyle, ilgiyle hayata tutunurlar. Ahir ömürlerini huzur ve sükûnet içerisinde geçirmelerini sağlamak onlara karşı göstermemiz gereken vefa ve insanlık borcumuzun gereğidir. Yaşlı anne ve babalarına kol kanat geren ve hürmet gösteren evlatlar olalım. Yüce Allah’ın katında reddolunmayan, geri çevrilmeyen dualardan biri de anne ve babaların duası olduğunu asla unutmayalım. Sevgili Peygamberimiz s.a, “Küçüklerine şefkat ve sevgi göstermeyen, büyüklerine değer ve saygı göstermeyen bizden değildir” buyurmaktadır.
Kıymetli okuyucularım,
Müslüman Türk Milleti olarak aile hayatımız tahrip edilmiş adeta dinamitlenmiştir. Haberleri izleyince bunarlın örneklerini çok görüyoruz. Dedesini öldüren torunlar, babasını ve annesini katleden evlatlar, büyükleriyle dalga geçen züppeler, anne ve babaannelerini vahşice öldüren caniler ve daha nelerde neler. Bu cinayetleri saymakla bitiremeyiz. İş söze ve slogana gelince hepsi de Müslüman geçinir. Aslında Müslüman değil de pisliman, kokuşmuş, etrafına zararlı mikroplar saçan tipler. Bunların sebeplerine bakarsak hepsinin de ucunda para ve miras olduğunu görürüz. Baba katillerinin, ana katillerinin cenaze namazlarını bile kılmak gerekmez. Bu bağlamda cezalar yetersizdir. Kanunlarımız kifayetsizdir. Hiçbirisinin caydırıcılık rolü yoktur. Vay efendim 5 defa ağırlaştırılmış ceza ya da bin yıllık hapis gibi bunu duyan yaşlı nineler bile gülüyor. Yazık doğrusu.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
Aile Hayatımız ve Anne Babalar
Kıymetli okuyucularım,
İnsanoğlunun doğumla başlayan hayat hikâyesi; çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık basamaklarından geçerek ölümle son bulur. Doğum ve ölüm gibi yaşlılıkta ilahi kanunun bir gereğidir. Günümüzde yaşlılara yapılan muameleler üzücü ve kırıcıdır. Söz konusu olan gerçek şudur. Yaşlılarımız evlerinde, odalarında bir kısmı ise huzur evlerinde kendi başlarına yalnızlığa terk edilmişlerdir. Hâlbuki aile büyüklerine saygı göstermek hem dini bir emirdir hem de bir insanlık görevidir. Yaşlılıkta insan içinde bulunduğu dönem itibarıyla fazlasıyla duygusaldır. İlgiye, alakaya, sevgi ve saygıya çocuklar kadar muhtaçtır. Çocukların yetişmesinde sevgi nasıl belirleyici bir role sahipse yaşlılarda da aynı şekilde sevgiyle, ilgiyle hayata tutunurlar. Ahir ömürlerini huzur ve sükûnet içerisinde geçirmelerini sağlamak onlara karşı göstermemiz gereken vefa ve insanlık borcumuzun gereğidir. Yaşlı anne ve babalarına kol kanat geren ve hürmet gösteren evlatlar olalım. Yüce Allah’ın katında reddolunmayan, geri çevrilmeyen dualardan biri de anne ve babaların duası olduğunu asla unutmayalım. Sevgili Peygamberimiz s.a, “Küçüklerine şefkat ve sevgi göstermeyen, büyüklerine değer ve saygı göstermeyen bizden değildir” buyurmaktadır.
Kıymetli okuyucularım,
Müslüman Türk Milleti olarak aile hayatımız tahrip edilmiş adeta dinamitlenmiştir. Haberleri izleyince bunarlın örneklerini çok görüyoruz. Dedesini öldüren torunlar, babasını ve annesini katleden evlatlar, büyükleriyle dalga geçen züppeler, anne ve babaannelerini vahşice öldüren caniler ve daha nelerde neler. Bu cinayetleri saymakla bitiremeyiz. İş söze ve slogana gelince hepsi de Müslüman geçinir. Aslında Müslüman değil de pisliman, kokuşmuş, etrafına zararlı mikroplar saçan tipler. Bunların sebeplerine bakarsak hepsinin de ucunda para ve miras olduğunu görürüz. Baba katillerinin, ana katillerinin cenaze namazlarını bile kılmak gerekmez. Bu bağlamda cezalar yetersizdir. Kanunlarımız kifayetsizdir. Hiçbirisinin caydırıcılık rolü yoktur. Vay efendim 5 defa ağırlaştırılmış ceza ya da bin yıllık hapis gibi bunu duyan yaşlı nineler bile gülüyor. Yazık doğrusu.