SON DAKİKA
Hava Durumu

Aile hayatı ve nikâhın önemi - 1

Yazının Giriş Tarihi: 19.12.2017 21:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.12.2017 21:55
Sevgili okuyucularım…
Yazıma başlarken yüce Allah’ın erkek, kadın bu dünyadaki insanların yalnızlığının giderilmesi, eşlerin düzenli ve meşru tarzda cinsel ihtiyaçlarını karşılaması husussundaki ilahi mesaja bakmanın lüzumunu arz etmek istedim. Bakınız Rum Suresinin 21’inci Ayetinde Rabbimiz ne buyuruyor: “ Size onlar sayesinde veya onlarla huzur ve sükûnete ermeniz için kendi cinsinizden eşler yaratması ve aranızda sevgi ve merhamet var etmesi O’nun kudretinin alametlerindendir. Bunda düşünün bir topluluk için işaretler vardır.” Bu rahatlama ve sükûnet bulma sadece cinsel ihtiyacın karşılıklı olarak giderilmesi ve zevk alma anlamında değerlendirmek asla uygun değildir. Burada asıl nokta ise aile hayatını bütün canlıların tabiatlarında saklı olan ‘neslini devam ettirme’ içgüdüsünün en tabii ve makul biçimde karşılanır olmasıdır. İşte evlilik kurumunu ve aile hayatını canlı ve ayakta tutmak son derece önemlidir.
İslam hukukçuları kadın, erkek ilişkisinin fıtri ve doğal ihtiyaç boyutlarını Kuran’da çerçevesi çizilen ve bu ihtiyaçların temiz ve nezih bir şekilde karşılanmasını hedefleyen ahlak ilkelerine uygun bir şekilde hukuki düzenlemeler yapmışlar, evlenme ve boşanmayı aile fertlerinin karşılıklı hak ve görevlerini koruyan bir hukuk doktrini geliştirmişlerdir. Bu bağlamda Kuran ve sünnetin ışığında yaşanılan toplumun örf, adet ve geleneklerini de meşru şekilde dikkate almaları kuşkusuzdur. Son dönemde işlenen kadın cinayetleri çok az da olsa erkek cinayetleri düşündürücü ve vicdanları sızlatan boyuta gelmiştir. Çağdaş anlayış yaftası altında evlenme akdinin ve şartlarının evlilikteki mal sahipliği anlayışı, aile reisliği faktörü, boşanma yetkisi gibi konuların şuursuzca ve basit görüşlerin anlayışlarına göre ele alınması çok üzücüdür. Kaldı ki çağdaş toplum uygulamalarının tek değer ölçüsü olarak ele alınıp, insanlığın gelişim ve değişimini ve bu çizgiyi görmezlikten gelmek toplumsal anlayış ve realiteyi söküp atmak anlamına gelir ki bu çok tehlike arz eder. Müslüman Türk toplumunun aile hayatı yüzyıllarca yaşanılan ve geliştirilen modellerle perçinlenmiştir. Yuvayı yapan dişi kuşların kanatlarının kırılması, yuvayı koruyan erkek kuşların ayaklarının kesilmesi elbette kabul edilemez. Bugün İngiltere’yi model alanlar ‘bakire’liği tecrübesizlik kabul eden ‘deyyus’ bir fikrin ve örfün ihanet ağına takılmış olurlar.  Diğer Batılı, Avrupalı ülkeleri model alırsak o da bizim aile hayatımıza kötü bir şekilde sirayet eder ki kabullenmek mümkün değildir. Yani kadın severse rıza ile istediği kişiyle aşk, meşk yaşayacak;  erkek aynı rezaletin çukuruna düşecek. Zina eden erkek ve kadın İslam hukukunda eşittir. Biri suçlu diğeri masum değildir. Akan kanların durması isteniyorsa mutlaka dinimiz emirleri ön plana alınmalıdır.
Devam edecek…
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.