SON DAKİKA
Hava Durumu

AH ŞU GÖSTERİŞ BUDALASI ZİBİDİ TAKIMI

Yazının Giriş Tarihi: 04.11.2020 17:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.11.2020 17:07
Şu gösteriş budalası, sonradan görme, taklitçi, insan kılıklı hilkat garibelerini görünce tiksiniyorum. Rahmetli Ahmet Arvasi, yaşam tarzını tarif ederken “Hayvan, insanın nizamı” sözünü kullanmaktadır. Bana sorsalar bunların en güzel tarifini Kuran’da buluruz derim. Çünkü Rabbimiz o tipleri şöyle tanıtıyor; “Uyanın, dikkatli olun. Onlar hayvan gibidirler. Belki de hayvanlardan daha aşağıdadırlar” buyurmaktadır. Bunlarda utanma yok, hayâ, ar, namus yok. Edep ve estetik zaten yok. Bunları ekranlarda görünce gözümün önüne 1981’de gördüğüm, Frankfurt’daki Kaizer Ştraze denilen sokağı, mahalleyi hatırladım. Mekânı cennet olsun. Merhum Ozan Arif o sokağı bana gezdirmiş ve “Hocam işte yıkılan nice yuvaların, dağılan ailelerin zehirlendiği, bombalandığı, pislik yuvaları bunlar” demişti. Yaşadığımız pandemi döneminde bile bu edepsizliklerin, tertip ettiği dans partileri, eğlence adı altında yaptıkları rezaletleri anlatacak söz bulmak zor. Osman Yüksel Serdengeçti (Ruhu şad olsun), bunlardan bahsederken şu tarifi yapıyor; “Sahtedir, gösteriştir hep o cicili şeyler. Candan dosttur sandığın kalkar seni zemmeyler. Ne ahbaplık hissi var, ne hak ve hukuk tanır. Ne kimseden sıkılır, ne Allah’tan utanır. Erkek adı Donkişot, kadında yok ar, hâya, namus, dinden bahseden kalır burada yaya. Lükstür, tuvalettir onlardaki her iman. Mübalağa değildir bu söylediklerim inan. Saç, kaş, kirpik, göz, dudak, yanak hepsi denk, altın rengi, tozpembe, kızıl, kara renk. Kız saymaz anasını, oğluna acımaz baba. Yüzleri kızarmadan, en hoyratça, en kaba! Asri olan kadın, çalışmak da ne demek?  Ne ev işi, ne dikiş, ne çamaşır, ne yemek... Onun kaygısı ancak eğlenmektir, şıklıktır. O ev kadını değil, mostralık şıllıktır. Saçlar kuaför ister, pamuk eller manikür. Vücuda masaj lazım, ayaklara pedikür. Erkeğin yaptığı iş, aldığı para belli. Aybaşında ancak eline geçer yüz elli.” Rahmetli bu şiiri çift satırlı olarak 83 mısra halinde 1948 yılında ‘Asri Aile’ ismi ile bu şiiri yazmıştır. Yoğun istek üzerine 1952’de, 1956’da, 1959’da 1964’te, 1966’da ve 1973’de defalarca yayınlanmıştır. Yeni İstiklal, Yeni İstanbul ve Milli Gazete’de 9 Mayıs 1973 tarihinde yayınlanmıştır. Kısmet olursa şiirin tamamını okuyucularımla paylaşacağım. Günümüzün sosyal yobazları, taklit budalaları, sokaklara attıkları kirli maskelerle ne yapmak istiyorlar anlamak mümkün değil. İnsanlık mağlup oldu. Bir virüs dünyayı teslim alıyor. Bu gidişle Allah korusun, çok kötü günler sanki bizi bekliyor. Depremleri, doğal afetleri, salgın hastalıkları bile siyasi ve ekonomik ranta çevirmek isteyenleri kınadığımızı arz etmek istiyorum.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.