Adalet toplum hayatında dirlik ve düzeni hukuk ilkelerine ve eşitlik kurallarına uygun yaşamayı sağlayan bir erdemdir. Adalet, eşitlik esaslarına uygun hareket etmeyi gerektirir. Adaletin sağlanması hukuk ve nizamların ortaya çıkmasının temel ve son sebebidir. Çünkü insanlar arasında malların, hakların, görevlerin dengeli ve ölçülü bir şekilde bölüşülmesi insan şeref ve onurunun, haysiyetinin korunması ancak adaletin uygulanması ile gerçekleşir. Allah Resulü'nün özelliklerinden birisi de adil olmasıdır. Şanlı Peygamberimiz (s.a.v.) cahiliye toplumunda yaygın olan haksızlık, zulüm, dengesizlik ve diğer kötülüklere karşı tavır almış bunları düzeltmek için insanlar tarafından kabul görecek adalete dayalı bir sosyal düzen kurmuştur. Bu yüzden ona isyan edenler bile Muhammed-ül Emin (Kendisine güvenilen ve itimat edilen kişi) isminde birleşmişlerdir. 'Kim olursa olsun hak sahibine hakkını ver' mesajı onun temel ilkesidir. Yukarıda arz edilen konuların tam zıttı, tam tersi ise rezaletlerdir.

Kıymetli okuyucularım
Kuran-ı Kerim'de 10 sure ve 14 ayette adaletten bahsedilmiştir. Bu ayetlerde, adil davranmak, adaletle hükmetmek, adaleti ayakta tutmak, zengin olsun, fakir olsun adalete bağlı kalmak, toplumda görüş ayrılığı ve farklı düşünceler yüzünden (kin ve ihtirası dayalı) adaleti çarpıtmamak, adaleti tam olarak uygulamak, iyilik yapmak, insanlar arasında adaletle karar vermek, şahsi ihtiras ve nefsimize uymamak, adaleti gerçekleştirmek, emir olunduğunuz gibi adil ve doğru olmak, şartlar ne olursa olsun adaletten ayrılmamak gibi ilahi emirler insanlığa takdim edilmiştir. Dikkat edilirse burada makam, mevki, zengin, fakir, amir, memur, bürokrat ve sıradan insan ayrımı yoktur. Peygamberimiz (s.a.v.) kızı Fatıma annemiz için bile uyarıda bulunmuştur.

Kıymetli okuyucularım
Adaletin önünde herkes eşittir. Bu eşitlik bozulur, kokuşmuş hal alırsa toplum bozulur ve kokuşur. Dolayısıyla görevini yapan bir memura "Benim dokunulmazlığım var. Benim kim olduğumu biliyor musun" diyerek çirkin sözler kullanması hele hele "Şerefsiz" demesi asla kabul edilemez. Bürokrasinin istek ve taleplerini adil olmayan ricalarına hayır diyen İmam-ı Azam hücrede şehit edilmiştir. Atalarımızın söylediği şu söz hala geçerliliğini korumaktadır "Adalet adil adamların evinde vezir olur. Adil olmayan adamların elinde rezil olur" Yer yüzünde kibir ile gururla yürümeye gerek yok. Hepimiz bir toprağın altına girmek zorundayız. Musallada ya er kişi niyetine ya da hatun kişi niyetine diyecekler. Artık muhtaç olduğumuz adaleti toplumdan esirgemeyin. Çünkü rezaletlerden bıktık. Suç makinesi rezillerden de bıktık usandık. Yeter gayri yeter.