Kıymetli okuyucularım,
Öyle çirkin ve gülünç bir o kadar da vah gidi vah insanlık ölmüş denilecek olaylara şahit oluyoruz ki tüylerimiz ürperiyor, ümitsizliğe kapılıyoruz oluyor. Nerede insan hakları, nerede insanlık ve nerede çağdaş dünya diye içimizden haykırmak geliyor. Baksanıza şu rezalete, baksanıza şu vicdansızlığa. “ İstanbul, Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda öldürülen ve hala cesedi bulunamayan Adnan Kaşıkçı cinayetinde ABD Başkanı Baiden, Prens Salman için “dokunulmazlık fermanı” çıkarmış ve dosya kapanmıştır. Azmettirici, planlayıcı ve talimat sözde Müslümandır. Dokunulmazlık kararı veren sözde Hristiyandır. Aradan 43 yıl geçmiş belki tam hatırlayamıyorum. Rahmetli Kemal Fedai’nin anısına açılan şiir yarışmasında “Fedai’ye söz veriyoruz” adlı şiirim birinci olmuş bana da “Başımıza gelenler” isimli kitap ödül olarak verilmişti. O kitapta iki cümlenin altını çizmiştim. Birincisi: “Vicdanların karardığı yerde kanunlar susar” sözü idi. İkincisi ise: “Adalet adil adamların elinde vezir olur”. Hain Abdülhamid Han’ın başkatibi “Rauf Bey’di” diye hatırlıyorum. Ona kurulan 31 Mart faciası ve sonuçları şimdi de tezgahlanan ve sahneye konulan Adnan Kaşıkçı olayı ve rezil edilen adalet, susan ve de susturulan dünya. Hain insanlık, hani adalet ve hani Müslümanlar? Nerede insan hakları?