Kıymetli okuyucularım,

Kuran-ı Kerim’de takriben 10 sure ve 20’ye yakın ayette adaletten bahsedilmektedir. Kim olursa olsun baba, anne, kardeş, akraba, eş, dost, bizim taraftar, bizim mezhep, bizim tarikat, bizim görüş, bizim parti ve diğerleri her şartta ve her halükarda adaleti dimdik ayakta tutunuz mesajı kanaatüm inanan insanlar, inanan Müslümanlar için yeterlidir. Tabi burada kastedilen anlatılmak istenen şey çakma dindar, çakma Müslüman, çakma muhafazakar, çakma  tarikatçı, çakma milliyetçi ve çakma cemaatler değildir. Ciddi manada inanmış ve inancının gerekliliklerini yerine getiren Müslümanlardır. Az çok tarih bilgim vardır. Asrı saadet döneminden sonra meydana gelene adaletsizlikler hala sırıtmaktadır. Emeviler dönemini düşünün, Kerbela’yı ve Hz Hüseyin’in şehadetini hatırlayın. Yezid denilen kişinin saltanat uğruna kin ve intikam cinayetlerine düşünün. Tarih bu lekelerle ve kirliliklerle doludur. Ama ben oralara inmek istemiyorum. Cumhuriyet Dönemine bakıyorum.

Kıymetli okuyucularım,
Yağlı kemiklere, sıcak çorbalara, zağarlık yapanlar her dönemde olmuştur. Yaşım 75, 1958’lerin Vatan Cephesi ayaklarına yatarak devleti milleti soyanları unutmadık. Peşinen kardeş, yeğen Demirelleri yapılan vurgunları da unutmadık. Onun peşinden davulcu damatların, papatyaların ve çevresindeki yiyicileri hiç unutmadık. Gümrüklerdeki bavul ticaretlerini, vurgunları, soygunları, rüşvetleri hala hatırlıyorum. Rahmetli Gün Sazak Bey’in şehadeti içinde yanan bir ateştir. Günümüze baktığımızda kurulan FETÖ borsaları alınan rüşvetler hatta ayda 10 bin dolar rüşvet alan milletvekillerinin olduğunu söyleyen İç İşleri Bakanları, Reza Zarrabların götürdüğü mallar ve daha neler de neler… Vurguncular, soyguncular, sosyal hırsızlar minareyi çalıp kılıf hazırlayanlar… Bütün bunları gözden geçirip ele alınca diyorum ki, “Bu vatan için 1922’de Bursa’da şehit olan dedem Hüseyin’in hiç izine gelmeden tam 45 yıl askerlik yapan gazi babam Yusuf Çavuş’un, O’nun amcası Mıstık Pehlivan’ın şehadetleri beni etkiliyor. Bizleri bu milleti bu devleti soyanları asla hakkımızı helal etmiyorum. Ellerimiz yakalarında olacaktır.”