SON DAKİKA
Hava Durumu

29 MAYIS 1453 İSTANBUL'UN FETHİ

Yazının Giriş Tarihi: 27.05.2022 17:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.05.2022 17:06
Kıymetli okuyucularım.
"Ya Ben İstanbul'u alırım ya da İstanbul beni" diyen Fatih Sultan Mehmet Han'a Müjde verenlerden birisi de hocası Akşemseddin idi. "Begüm bu kal anın Fatih'i sen olasın deyu, alemi şehzadelikle sana tepşir ettük" demiştir. 21 yaşında tahta çıkan Fatih, Şanlı Peygamberimizin (ona selam olsun) müjdesine kavuşmak için gece ve gündüz planlar yapıyordu. O müjde şu idi. "Konstantiniyye (İstanbul) elbette feth olunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan onu fetheden asker ne güzel askerdir."Ebu Eyüp El Ensari'nin İstanbul'a gelmesinin sebebi de buydu. Daha önceleri İstanbul 7 defa kuşatılmıştır. Kuşatma başladığında Fatih 21 yaşında genç ve kararlı bir tutumda kendisine güvenen azimli bir sultandı. 6 nisan 1453 tarihinde kuşatma başlamış 29 Mayıs 1453'te İstanbul'un fethi gerçekleşmiştir. Takriben bin yıllık Bizans devleti imparatorluğu sona ermiş Orta Çağ kapanmış ve Yeni Çağ başlamıştır.

Kıymetli okuyucularım.
Papa Bizans'a tam donanımlı 5 yardım gemisi göndermiş ve gemiler Osmanlı donanmasını geçerek Haliç'e girmiştir. Bu plan karşısında Fatih Sultan Mehmet karadan Haliç'e 70 parça gemi indirmiştir. 3 gün süren bir kuşatmanın ardından İstanbul'un fethi gerçekleşmiştir. İstanbul'un manevi fatihleri de vardır. Mesela Fatih atının üzerinde Edirnekapı'dan İstanbul'a giderken yanında hocaları vardı. Osmanlı ordusu alkışlanıyordu. O sırada bir Rum kızı elindeki çiçeği padişaha vermek için harekete geçti. Padişahı tanımıyordu. Birisi sakallı diğeri çok genç iki kişi gözüne ulaştı. Aklından şunlar geçti. "Bu kadar genç birisinin padişah olması ve Bizans'ı yıkması mümkün değildir. Padişah olsa olsa şu sakallı olandır." Diyerek çiçeği Molla Gürani'ye uzattı. Muğla Gürani saygı ile Fatih'i işaret etti. "Ona ver kızım padişah odur" deyince Sultan Fatih söze karıştı ve şaşkın durumda kalan durum kıza şöyle dedi:
"Hocalarım bu şehrin manevi fatihleridir. Ben onlar sayesinde fethi gerçekleştirdim. Çiçekleri hocama ver" dedi.

Kıymetli okuyucularım.
Müslüman Türk milleti üstün bir ahlak ve dürüstlük, adalet ve doğruluk sergilerken Bizanslılar eğlence, şarap, zulüm, ahlaksızlık ve fuhuş bataklığında boğuluyordu. Kendi kaynaklarına göre ahlak bozulmuş, hilekarlık, para hırsı, ihanet ve manevi çöküş tavan yapmıştı. O yüzden papazlar ve halk İstanbul sokaklarında Latin şapkası yerine Osmanlı sarığı görmesini tercih ediyor. Fatih Sultan Mehmet Han bir nutkunda, şehirde huzursuzluk ve haddini aşan çoğaldığı zaman tehlikelerin baş göstereceğini ifade etmiştir. Bu bağlamda günümüzün İstanbul'u hatta dünyanın nice beldeleri incelenmeye ve insanlık dışı oluşumlara yaltakçılık yaptığı ele alınmalıdır. Bir tarihçinin, "Ey bedbaht ve sefil Bizanslılar" tabiri önemlidir. Yaşananlar ve hadiseler ele alınırsa nice tarihçiler şu ifadeleri kullanabilirler. "Ey bedbaht ve sefil insanlık, ey zalimlerin ve insan kasaplarının pençesinde inleyen dünya" diyenlerin sayıları bir hayli fazladır. Tarihçi değilim ama ben de aynı düşünüyorum.
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.