Sevgili okuyucularım. 27 Mayıs 1960 İhtilali hala ağızlarda sakız gibi kullanılmaktadır. Ben rahmetli Alparslan Türkeş'in ve rahmetli Dündar Taşer'in hatıralarından 27 Mayıs'ı araştıran ve okuyan biriyim. Şakşakçı hödükler ve dilli düdüklerin gerçekleri yansıtmayan beyan ve yorumları inandırıcılığını yitirmiştir. Dündar Taşer'in ifadeleriyle son zamanlarda ihanet, hıyanet sözü çok kullanılmaktadır. "27 Mayıs'ta Vatan kurtarıcısı oldum. 13 Kasım'dan sonra hain oldum. Ben kendimin ne olduğunu biliyorum. Onun için siyasetteki hain ithamına hiç önem vermiyorum. Hıyanetin, ihanetin kolay bir şey olmadığına kaniyim. Bu hain ithamı çok iğrenç bir şey. Tarihimizde kellesi alınan birçok vezir var. Fakat hiç kimse, hatta devlet dahil onların hain olduğunu söylemiyor. Böyle bir iddiada bulunuyor. Onlar hataları olan ancak şerefleri de çok yüksek görülen adamlardır. Son devirlerdeki hıyanet ithamları ahlaki düşkünlüğümüzün ve küçüklüğümüzün eseri galiba. Çünkü 15-20 senede bir 5-10 bin kişiyi hain ilan edip duruyoruz. Bu kadar bol hain ithamları karşısında adama: 'Ne berbat milletsiniz. Devamlı hain yetiştiriyorsunuz' demezler mi? Bu kadar bol hain yetiştiren bir milletin büyüklüğü iddia edilebilir mi? Bu hain ithamları asla doğru değildir." Bakınız Dündar Taşer'in Büyük Türkiye'si sayfa: 125 - 127.
Sevgili okuyucularım. O dönemin DP (Demokrat Parti) iktidarı da 27 Mayıs İhtilali'ni yapanlardan hiçbirisi de hain değildir. Merhum Dündar Taşer 'Biraz İzan' başlıklı makalesinde hıyanet ihanet meselelerine temas ederek şöyle diyor: "Cumhuriyet kuruldu bütün saltanat erkanı ve erbabı hain ilan edildi. DP iktidara geldi CHP'yi hain ilan etti. 27 Mayıs oldu DP hain sayıldı. Bu tip davranışlar ve tutumlar Türk milletine şeref vermez ve şeref kazandırmaz. Bu yol millete hakarettir. Yanlış düşünen, hata eden ileriyi göremeyenler vardır. Ancak kitle halinde hainler bu milletten çıkmaz. Gafletle dalaleti, hıyanetle karıştıracak kadar gafil ve abdal olmamak gerektir. Türkiye'nin siyasi ananesi, siyasi geleceği bilmem ne obasına benzedi. Herkes çergisinin (liderinin) direğini tutulmuş, diğerlerine küfür ateşi açıyor. Gelecek nesillere siyaset (politika) örneği verirken iftira ve hakaretten başka şeyler gösteremeyeceğiz. Velhasıl (netice itibariyle) siyasetin daha doğrusu mücadelenin usulü adileşti. Edası söylemleri kelimeleri adileşti. Asaletten (erdem ve ahlaktan) mahrum olan bu curcunaya maalesef demokrasi adı verildi." Bak aynı eser  Sayfa 123. paragraf 1.
Sevgili okuyucularım. Rahmetli Adnan Menderes'e atfedilen bazı sözler 27 Mayıs 1960 darbesinin fitilini ateşlemiş tuzu ve biberi olmuştur. O sözler şunlardır:"Muhatabım General lerdir. Battalgazi ordusu. Subayların yataklarından emirlerini çıkaracağız." Ayrıca 22 Şubat 1960'ta emekliye ayrılan ordu mensupları için, "İhtiyar başvekil, şerefsiz maceracılar" ifadesi olayı germiştir  Nitekim ihtilalin galip yöneticilerine emekli general Tahsin Yazıcı azarlar gibi konuşmuştu. 27 Mayıs darbesi siyasi malzeme olmaktan çıkarılmalıdır.