Türkeş anlatıyor; “13 Kasım hareketi 27 Mayıs’ı arkadan hançerlemektir. Aynı zamanda bir anayasa ihlalidir. 13 Kasım’ın yapılmasında CHP’nin ve komünistlerin büyük rolü olmuştur. Bir taraftan eski iktidar mensupları DP’liler anayasayı ihlalden yargılanırken, beri tarafta 13 Kasımcılar kendi yaptıkları anayasayı ayaklar altına almışlardır. Bizim ardımızdan, bizi kötülemek için bin bir yalan ve iftiraya başvurulmuştur. 27 Mayıs bu şekilde ihanete uğramıştır. Bir takım fırsatçılar ve politika bezirganları arkadaşlarımızı ve bizi istismar etmişlerdir. 27 Mayıs hedefine ulaşamadı ve hedefinden şaşırtıldı. Sevgili vatandaşlarım, sizlerin temiz duygularını, merhamet ve şefkatinizi tahrik ederek oylarınızı almak isteyenlere karşı dikkatli olmalısınız. Partileri de, particiliği de, her çeşit didişme ve çekişmeleri bir kenara atarak birleşmeliyiz. Milli birliğimizi her şeyin üstünde tutmalıyız. Birleşiniz, hoş görünüz ve seviniz, bir olunuz. Zafer ülkü kaynağının çeşmesidir. Zafer birçok gönüllerin birleşmesidir. Gönülleri birleşenler, selam sizlere... Uzaklarda dertleşenler selam sizlere...” Alparslan Türkeş, DAVA - sayfa 149.-150. “Celal Bayar’ı, Adnan Menderes’i, Fatih Rüştü Zorlu’yu, Hasan Polatkan’ı ziyaret ettim. Evlerinden gönderilen zati eşyalarını da bir bavulla ben götürüp kendilerine verdim. Milli Birlik Komitesi’nden Fazıl Akkoyunlu, Dış İşleri Bakanı Selim Sarpe, Harp Okulları Komutanı Sıtkı Paşa ile birlikte dört tutuklu ile ayrı ayrı görüştük. Bu ziyaret esnasında Rahmetli Menderes bana aynen şöyle dedi; ‘Biz DP ve CHP yöneticileri olarak birbirimizle çok zıtlaştık. Saç saça, baş başa birbirimizle gayet sert bir çekişmeye giriştik. Gece evimde yatağıma yattığım zaman bu durumdan nasıl kurtuluruz diye düşünüyordum. Bir çare de göremiyordum. Sizlerin müdahalesi iyi oldu. İnşallah memleket için hayırlı olur. Size yardımcı olmak isterim. Arzu ederseniz kendi sesimden teybe beyanat vereyim. Radyoda okunsun. İsterseniz bunları kendi el yazımla yazıp imzalayayım. Veya her ikisini de yapayım.’ Türkeş diyor ki; “Biz o gün buna gerek görmedik. Başka konularımız vardı. Onları düşündük, görüşlerini aldık. O gün belki tecrübesizliğimden olsa gerek buna lüzum görmemiştik. Keşke istediği gibi yapsaydık. Tarihi ve çok değerli bir belge olacaktı. Aynı şekilde Celal Bayar’ı da ziyaret ettik. Bayar görüşmemizde yapılacak anayasada kendi tecrübelerinden faydalanmamızı istedi. Memleket konusunda fikirlerini söyledi. 
  DEVAM EDECEK...