İşte 27 Mayıs İhtilali’nin ihanet perdeleri açılıyordu. Atılan imzasız mektuplar, yapılan iftiralar Gürsel’in kulağına fısıldanıyordu. Mektupları Türkeş açıyordu. Bazen Cemal Paşa’nın eline geçiyor, o da okusun diye Türkeş’e veriyordu. Türkeş her seferinde Cemal Paşa’yı ikna etmeye çalışıyordu ve “Paşam bunların hepsi yalan iftira. Sizi ne kadar sevdiğimi ve size ne kadar bağlı olduğumu zati haliniz herkesten çok iyi biliyorsunuz...” Gürsel Paşa gülümsüyor, “Oğlum merak etme, sana güveniyorum. Sana itimadım sonsuz” diyordu. Ancak zamanla Gürsel’de korkmaya başladı. Evhamlara kapıldı. Bunu da Türkeş’ten saklamadı. Nihayet bir gün Türkeş Gürsel Paşa’nın karşısına geçerek; “Paşam isterseniz ben Başbakanlık Müsteşarlığı’ndan ayrılayım. Milli Birlik Komitesi’ne gideyim” dedi. Cemal Paşa; “Oğlum bende istemiyorum ama durumu görüyorsun. Komitelerde ki arkadaşları yatıştırmak için bir süre öyle yap. Gene devletin hizmetinde benim yanımda olacaksın.” Türkeş istifa etti. Aynı gün Türkeş’in evine bir zarf getirdiler. İçinde bir takdir name vardı. Daha sonra kapıyı kırıp Türkeş’in evine zorla giriyorlardı. “Efendim emir aldık. Sizi götüreceğiz” diyorlar. Sabahın 6’sında kapıda 34 kişi vardı. Kimisi sivildi. Türkeş’in eline bir zarf uzatıldı. Milli Birlik Komitesi’nden azledildiniz. İkinci bir emre kadar evinizden çıkmanız yasaklanmıştır. Evinin önü nöbetçi kaynıyordu. Sivil ve resmi polisler, devriye gezen askerler. Gecenin yarısında kapının zili çalıyor. Bir binbaşı, bir üsteğmen, resmi ve sivil bir kaç polis ; “Efendim emir aldık. Sizi götüreceğiz.” Türkeş kapıyı yüzlerine kapattı. Omuz vurarak ve tekme atarak kapıyı kırdılar. Binbaşı ve üsteğmen Türkeş’in ellerini öpüyorlar, “Kurban olayım albayım, hayatınız bizim teminatımızda” dediler. Ev ana baba günü Türkeş’in yaşlı anası, eşi, çocukları çığlık atıyorlar. Sonra Türkeş pijamalarını çıkarıp giyindi. Evdekilerle vedalaşıp ayrıldı. Türkeş’i Mürted Hava Üssü’ne götürdüler. Orada üst komutan Lütfü Paşa, Türkeş’i karşılıyor ve “Kusura bakmayın. Sizi bir süre misafir edeceğiz” diyor. Türkeş’i bir adaya hapsediyorlar. Sonra MBK’sinden bazı arkadaşları da getiriyorlar. Orhan Kubilay, Şefik Soyuyüce, Orhan Erkanlı, Muzaffer Karan, Dündar Taşer, Rıfat Baykal, Numan Esin, Muzaffer Özdağı, İrfan Solmazer, Münir Köseoğlu, Muzaffer Kaplan, Fazıl Akkoyunlu, Türkeş’le beraber 14 kişi. Türkeş arkadaşlarıyla görüşemiyordu. Bir gün eline bir zarf verildi. İçindeki resmi yazıda; “Emekliye ayrıldınız” yazıyordu. Sonra da “Hindistan’a Hükümet Müşaviri tayin edildiniz” denildi...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
27 MAYIS İHTİLALİ VE SONRASI (9)