SON DAKİKA
Hava Durumu

27 MAYIS İHTİLALİ VE SONRASI (7)

Yazının Giriş Tarihi: 07.06.2020 17:34
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.06.2020 17:34
27 Mayıs’ın maksadı ve gayesi Türkeş ve 13 arkadaşının tavsiyesi ile değiştirilmiş oldu. Daha sonra da mesele kapanıp gitti. Sadece halk arasında bol bol dedikodusu yapıldı. Mesela; “Duydun mu? Türkeş çekmiş tabancayı Cemal Gürsel Paşa’yı ayağından vurmuş. Aksaması ondanmış” gibi... “Madanoğlu Türkeş’e ateş etmiş ama tutturamamış” sözleri. Tek kelimeyle 14’ler olayı “İhtilal içinde ihtilaldir.” Bakınız DAVA Sayfa. 152-164. Türkeş diyor ki; “Silahlı Kuvvetlerde İsmet Paşa hayranlığı vardı. Bu davayı Elazığ’dan Ankara’ya Genel Kurmay’a tayin edildiğimde görürdüm. En ateşli hayranı da Mucip Ataklı’ydı. ‘Demokrat Parti memleketi idare edemiyor. Müdahale edelim. Onları devirip iradeyi İsmet Paşa’ya verelim.’ diyordu. Cemal Madanoğlu’da öyle düşünüyordu. Türkeş tamamen bunlardan ayrı düşünüyordu. “Herhangi bir siyasi partiyi devirip, bir başkasını iktidar yapmak çok zararlı olur” diyordu. 27 Mayıs ihtilalinden sonra minareye kılıp yapıldı. Olayların arkasında Devlet bakanı Şefik İnan vardı. Cemal Gürsel Türkeş’i çok seviyor e destekliyordu. Bir gün Türkeş’i çağırıp “Oğlum ben bunların hepsinin altından kalkamam. Sen gerekeni yap. Önemli meseleler de bana bilgi ver. İmzalamam gerekenleri bana getir. Gerisini sen hallet” dedi. Türkeş’in karşısında şu isimler vardı; Mucip Ataklı, Sami Küçük, Ekrem Acuner, Selahattin Özgül, Cemal Madanoğlu, Şükran Özkaya, Haydar Tunçkanat, Emrullah Çelebi, Kamil Karavelioğlu, Muzaffer Yurdakular, Fikret Kuytak. Bunlar bir an önce memleketi İsmet Paşa’ya teslim etmek istiyorlardı. Cemal Madanoğlu; “Biz kim oluyoruz. Bırakalım İsmet Paşa idare etsin diyor ve tartışmalar devam ediyordu. Türkeş ve arkadaşları DP yöneticilerini yurt dışına göndermek istiyordu. Bu görev Dış İşleri Bakanı Selim Serpaye’ye verildi. İsviçre Hükümeti ile temasa geçip izin alması istendi ve ortalık yatışıncaya kadar İsviçre’de kalsınlar denildi. Karşı taraf bunu engelledi. Türkeşçiler öğrendiler ki DP’liler Yassı Ada’da yargılanacaklar. Emr-i Vaki idi. Hiçbir şey yapmadılar. İpler biraz daha gerildi. Hakimlerin listeleri yapıldı. Amil Artaş önce Devlet Bakanı idi. Sonra Adalet Bakanı oldu. Elinde liste ile MBK’sine gelirdi. Listelerde hakimlerin isimleri vardı. “Şu hakimi getirirsek söz dinlemez ama bu itaat eder. Hele şu var ya şu, o bütün idam kararını verebilir.” Türkeş müdahale eder. “Bunlar doğru değil. Olmaz böyle şey.” Ancak etkili olmadı. İpler daha da gerildi. Milli Birlik Komitesi’nde bir gün Dp’lilerin durumu tartışılıyordu. Anayasa profesörleri vardı. Aşırıları tavır koydular. “Hepsini muhakeme edip asalım.” Anayasa Doçenti Muammer Aksoy söz alarak; “Hepsini asmak için Ceza Kanunu 56. maddesini yürürlükten kaldırmamız lazım.” dedi. DEVAM EDECEK     
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.