SON DAKİKA
Hava Durumu

27 MAYIS İHTİLALİ VE SONRASI (4)

Yazının Giriş Tarihi: 02.06.2020 17:38
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.06.2020 17:38
Alpaslan Türkeş’in komite içinde güçlü olması CHP’lileri rahatsız ediyordu. İhtilalin kendilerine zarar vereceği endişesi duyanlar bile vardı. İşin en garip yanı ise DP’lilerin birinci derecede sorumlu oldukları suçlara iştirak edenlerin daha sonra CHP’ye iltihak etmeleri neticesinde affedilmeleriydi. Meclisin fes edilmesiyle iş ve geçim kaynakları sona eren bir kısım milletvekilleri çeşitli zırvalamalarla MBK’sinin üyelerini etki altına almak istiyorlardı. Bunlar baştan beri İnönü ile görüşüyorlar ve onun desteği ile Devlet Başkanı Cemal Gürsel ile görüşmeye çalışıyorlardı. Türkeş ve arkadaşlarının uyarılarıyla Gürsel bu görüşme isteklerini nazikçe geri çevirmiştir. Neticede tüm direnmelere rağmen Gürsel tabancasını çekmeceden çıkararak; “Beni bu tabancayla öldürmedikten sonra istediğinizi yerine getiremem” diyerek İnönü ile 45 dakika görüşmüştür. Nezaket ziyareti diye isimlendirilen bu görüşmede “İnönü Gürsel’e akıl verdi” şeklinde basında yorumlanmıştır. Bu arada Gürsel 15 dakika Osman Bölük Başı ile de görüşmüştür. Komitede olan biten her şeyden haberi olan İnönü bu haberleri üyelerden (Fikret Kuytak, Ahmet Yıldız, Ekrem Acuner, Rafet Aksoylu ve Şükran Özkaya’dan) almıştır. Bunlar tüm haberleri Damat Metin Teker’le de görüşerek vermiştir. Bu arada Mitten de yardım istenmiş, tavan ve zemin didik didik aranmış, odacılar dilsiz kişilerden oluşturulmuştur. Zamanla her şey anlaşılmış ve Ahmet Yıldız gibi bazı üyeler İnönü’ye bilgi vermişler ve Türkeş’le mücadeleye başlamışlardır. İşte 28 Mayıs 1968 tarihinde Türkeş radyodan 10 dakikalık bir konuşma yapmış ve komitenin arasındaki anlaşmazlıkları anlatmıştır. Eylül 1968’den itibaren komite birbirine zıt, birbirine düşman iki gruba ayrılmıştır. İsmet Paşa ile sıkı temas halinde bulunan karşı gruptan bazı arkadaşlar komite üyelerinin tabii senatör olma teklifini komiteye getirdiler. Gürsel Paşa’nın başkanlığında toplanan komite uzun zaman müzakere etti. On bir arkadaş bu teklifi kabul edip, şiddetle savundular. Fakat biz on dörtler olarak bunu doğru bulmuyorduk. Hatta o zaman da sayımız on dörtten fazla idi. Millet huzurunda ettiğimiz yemine ihanet kabul ediyorduk. Bir arkadaşımız ayağa kalkarak, şiddetle; “Arkadaşlar bu bir siyasi rüşvettir. İktidarı elimizden almak için bize uzatılan bir komitedir. Modern hiç bir memlekette böyle bir müessese yoktur. Yeminimize de aykırıdır. Biz millet huzurunda hiç bir karşılık beklemeden millete hizmet edeceğimize yemin ettik. Tabii senatörlük diye bir şey kabul edilemez. Şimdi cesaretle millete hizmete devam etmeliyiz” dedi. Bakınız DAVA. Sayfa. 146-147   DEVAM EDECEK  
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.