Yazıma başlarken Eski Gümrük ve Tekel Bakanı Rahmetli GÜN SEZAK beyin şehadetini hatırlatarak mekanı cennet olsun diyorum. Son 70 yılın en kahpe cinayetlerinden birisi olan GÜN SEZAK hadisesi asla unutulmayacaktır. Onun şehadetini ‘Boy posteri’ olarak veren gazeteyi alıp okuluma gittiğinde dönemin sözde İslamcı geçinen İran yanlısı Hümeynici gençlerin saldırmalarını hiç unutmuyorum. “Bu kafir gazete bu okula gelmeyecek demedik mi?” diyerek geceden hazırladıkları sopalarla kuduz gibi saldırmalarını ve birçok arkadaşımızın yaralanması nasıl unutulur ki… Onun tayin ettiği gümrük müdürleri için bakınız ne diyorlar. “Yahu bu Gümrük Bakanı bir müdür tayin etmiş. Adam tam bir hain ve namussuz… Ne rüşvet alıyor, ne hediye kabul ediyor. Ne de ziyafet istiyor. Kadın falan tanımıyor. Vallahi bu namussuzla işimiz zor.” İşte şehit Gün Sezak beyin devlet adamlığı ve Müslüman Türk Milliyetçiliği budur. Tam Müslüman modeli işte bu…
27 Mayıs’a devam edelim. Türkeş anlatıyor. “Gürsel Paşa bana hükümet üyelerinin bir kısmı bu parti işini benimsiyorlar. Bu işi onlarla birlikte yapabilirsin” dedi. O zamanın Maliye Bakanı Ekrem Alican, Adalet Bakanı Abdullah Polat, Devlet Bakanı Zühdü Bey ve başka bakanların isimlerini bana verdiler. Adalet bakanının odasında hazırlıkların başlaması kararını aldık.
Bu arada Dış işleri Bakanı Selim Sarper bana geldi. “Hazırlık varmış beni unutmayın. Bende sizinle beraberim, görev almak istiyorum” dedi. Odadan çıkarken geri dönerek bana “Sen bu İsmet Paşa’yı tanıyormuşsun” dedi.
-Bende “Tanıyorum. Memlekette, dünyada İsmet Paşa’yı tanımayan var mı? İsmet Paşa tanınmış bir şahsiyettir” dedim.
-“Ama öyle değil. Bu İsmet Paşa zeki bir insandır. O koltuğunda oturur. Hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi görünür. Ama kafasının içinde kırk tilki dolaşır. Hiçbirinin de kuyruğu birbirine dokunmaz. Yani bu derecede zekidir. Bu derecede kurnaz insandır” dedi.
-Bende zeki insan olduğunu biliyorum dedim.
-“Malumatınız olsun, ona göre dikkatli davranın diye söylüyorum. Ben İsmet Paşa’yı çok iyi tanıyorum. Bana çok iyilikleri dokunmuştur. Bu iyilikleri unutmam. Ona minnet borçluyum. Ama memleketin bu partiye ihtiyacı var. Sizlerin kurmak istediği bu parti hayırlı bir teşebbüstür, isabetlidir, doğrudur. Bu nedenle sizinle beraber olmak istiyorum “diyordu. Devam edecek…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ZEKERİYA KILIÇ
27 MAYIS İHTİLALİ VE SONRASI (2)
27 Mayıs’a devam edelim. Türkeş anlatıyor. “Gürsel Paşa bana hükümet üyelerinin bir kısmı bu parti işini benimsiyorlar. Bu işi onlarla birlikte yapabilirsin” dedi. O zamanın Maliye Bakanı Ekrem Alican, Adalet Bakanı Abdullah Polat, Devlet Bakanı Zühdü Bey ve başka bakanların isimlerini bana verdiler. Adalet bakanının odasında hazırlıkların başlaması kararını aldık. Bu arada Dış işleri Bakanı Selim Sarper bana geldi. “Hazırlık varmış beni unutmayın. Bende sizinle beraberim, görev almak istiyorum” dedi. Odadan çıkarken geri dönerek bana “Sen bu İsmet Paşa’yı tanıyormuşsun” dedi.
-Bende “Tanıyorum. Memlekette, dünyada İsmet Paşa’yı tanımayan var mı? İsmet Paşa tanınmış bir şahsiyettir” dedim.
-“Ama öyle değil. Bu İsmet Paşa zeki bir insandır. O koltuğunda oturur. Hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi görünür. Ama kafasının içinde kırk tilki dolaşır. Hiçbirinin de kuyruğu birbirine dokunmaz. Yani bu derecede zekidir. Bu derecede kurnaz insandır” dedi. -Bende zeki insan olduğunu biliyorum dedim.
-“Malumatınız olsun, ona göre dikkatli davranın diye söylüyorum. Ben İsmet Paşa’yı çok iyi tanıyorum. Bana çok iyilikleri dokunmuştur. Bu iyilikleri unutmam. Ona minnet borçluyum. Ama memleketin bu partiye ihtiyacı var. Sizlerin kurmak istediği bu parti hayırlı bir teşebbüstür, isabetlidir, doğrudur. Bu nedenle sizinle beraber olmak istiyorum “diyordu.
Devam edecek…