Hayat dediğimiz şey film değildir. Onu geri sardırmamız hiç mümkün değildir. Atalarımızın kullandığı çok manidar bir söz vardır; “Gördüğünden korkma, göreceğinden kork” derler. 2020 yılında çok üzücü hadiseler, çok çirkin olaylar yaşadık. Yılbaşı denilen geceki tepinmeler, vahşi israflar, su gibi tüketilen alkoller, sarhoş naraları ve yapılan temenniler fiyasko verdi. Hepsi de sloganlarda kaldı. Depremler, seller, yangınlar, toprak kaymaları, doğal afetler ve diğer üzücü hadiseler. Sosyal yönden baktığımızda, en başta gelen kadın cinayetleri, cinsel tacizler, kapkaçlar, soygunlar ve diğerleri. Siyaset sahnesinde ise başta liderler olmak kaydı ile, Gazi Meclis’in şahsi maneviyesine yakışmayan çok düşük ifadeler ve kavgalar. Bütün bunların üzerinde hem Türkiye’ye, hem de dünyaya damgasını vuran covid-19 denilen korona belası... Acaba bunlardan ibret ve ders alabildik mi? 2021’de geçmişin muhasebesini yaparak dikkatli olabilecek miyiz?
Kapitalizmin dibini koklayan ve yalayan küresel katillerin, vahşetlerine ‘Evet’ diyen bir ortamı kabullenecek miyiz? Geçmişin hatalarını tekrar etmemek için gerekli hassasiyeti ve duyarlılığı gösterebilecek miyiz? Kuran-ı Kerim’de Rabbimiz bizleri uyarıyor; “Bir takım düşüncesizlerin (Aklını nefsin istek ve arzularına teslim edenlerin) yüzündeni bizleri helak eder misin Allah’ım” buyurmaktadır. Ayetin sure ve sayısını şuanda hatırlamıyorum. Ancak ayet aklımdadır ve şöyledir; “E tühliküna bima fealessühefaü minna” şeklinde okunmaktadır. İman sahipleri için geçmiş zaman ibretlerle doludur. Nuh Tufanı, Lut Kavimi ve diğer peygamberlerin dönemlerinde ki afetler Kuran’da mevcuttur ve sebepleri de çok açık olarak anlatılmaktadır. Mutlak zamanın sahibi Allah’tır. İnsanlar sadece cılız akıllarıyla, izafi zaman denilen dilimlere sahiptir. Bunun da adı saniye, dakika, saat, gün, hafta, ay, yıl şeklinde ifade edilmektedir. Mevsimlerin, iklimlerin ve çağımızın değişmesine, tahrip olmasına sebep olanlar, insanlığın da katilleridir. Acına ölen insanlar var iken, sinelere yem olan binlerce hatta yüzbinlerce çocuk ölüme terk edilirken , hortumlar, tusunamiler dünyamızı tehdit ederken hala birileri uzay yarışı ile meşgul oluyor. Hala vahşi kapitalizmin uşaklığını yapıyor. Kurulan kirli ve tehlikeli bubi tuzakları insanlığı tehdit etmektedir. Bu tuzaklar zamanı geldiğinde kuranları ve organizatörleri de yakalayacaktır.
2021’e girerken tüm dünya, devlet başkanları, Türkiye dahil barış, güven, huzur, mutluluk ve sosyal denge için savaş vermelidir. Amazonlar yanarken, Avusturalya yanarken, Fransa, Amerika, Türkiye’deki ormanlar yanarken, Fransa, hülasa tüm dünya insanlık adına birlikte mücadele vermelidir. Çünkü enkazların altındakiler birer insandır. Obruklar büyüdükçe, sarayları, gökdelenleri, malikaneleri ve villaları da yutacaktır. Bilelim ki ölümün güzel olduğu şeyler vardır. “Şerefle ölmek, zilletle yaşamaktan güzeldir.” Bir ozanımızın tabiriyle “Öl... İnsan küçülmez ölünce Hasan” diyor. Ağlayan garibanların gözyaşlarından, fakirlerin feryadı figanından mesul olanlar sırıtıyor ve biliniyor. İnşallah ufkumuzu açarız.