Kıymetli Okuyucularım,

Uzun bir geçmişi olan ‘FETÖ İhaneti’ demagojilerle, yuvarlak sözlerle ve sahte yalan yanlış sloganlarla atlatılacak bir mesele değildir. Müslüman Türk Milleti bu bağlamda adil olarak bilgilendirilmemiş ve aldatılmıştır. Fetö tarafından birçok siyasi lider koz oalrak, piyon olarak kullanılmıştır. Çok uzatmak istemiyorum. Bizzat kendim 1979’da Mustafa Birliğin evinde Fetöye şu soruyu sormuştum: “Sayın Hocam, İzmir’de Nur Cemaati’nin 42 bin oyu olduğu söyleniyor. Süleymancı Cemaati’nde 28 bin oydan bahsediliyor. Halbuki seçimlerde Erbakan Hoca’nın partisi 14 bin oy aldı. Aday Turgut Özal’dı. Türkeş’in partisi 8200 oy aldı. Adayları Bornova Cumhuriyet Başsavcısı idi. Bunlardan Erbakan muhafazakarları temsil ediyor. Türkeş milliyeçileri temsil ediyor. Bu cemaatlerin oyları kime gidiyor.” Bay hoca oturduğu yer minderinde geriye doğru yaslandı ve şöyle dedi. “Delikanlı domuzda haramdır, ayı  da haramdır. Biz her ikisini de tesirsiz hale getirinceye kadar Domuzun eve girmemesi için ayıyı kapıya nöbetçi tutacağız.” Bu olayı siyasi şubeden Nefzat Bey, Murat Bey, Emine Hanım ve Başkomser Ahmet Altınsoy bilmektedir. Konuyla ilgili onlarca rapor vardır. Benimde imzam mevcuttur.

Kıymetli Okuyucularım,

Fetö hesabı sorulmamıştır. Pensilvanyadan’da olsa Fethullah Gülen konuşsa nice gizli hakikatler meydana çıkacaktır. Alınan rüşvetlerin yenilen paraların haddi hesabı yoktur. Devletin en mahrem kozmik odaları bile hainlere açılmıştır. Fetö operasyonları diye lanse edilen haberler bile inandırıcı değildir. Aref günlerini bayram ilan edip 6 bin kişinin İzmir içmelerde bayram namazı kıldığı unutulmamıştır. Dağıtılan silah ruhsatları ve Halk Bankasına yatırılan paralar belli değildir. Ayı olarak kimler görülmüştür. Domuz yerine konan liderler kimler olmuştur. Sorulması gereken hesapların üstü birileri tarafından kapatılmıştır. Din adına din düşmanlığı yapılmıştır. Mertçe, erkekçe adil oalrak hesaplar sorulmalıdır. Hodri meydan diyecek adam lazım.