SON DAKİKA
Hava Durumu

15 TEMMUZ İHANETİ VE GAFİLLER -2-

Yazının Giriş Tarihi: 15.07.2022 17:13
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.07.2022 17:13
Kıymetli okuyucularım.
Hangi hataların, hangi gafletlerin neresini yazmak lazım bilemiyorum. Çünkü o kadar çok ki sadece 'tüh be' diyorum. Burada bir benzetmeye ihtiyaç var. 20. yüzyılın başlarında İslam dini hakkında çarpık ve saçma düşüncelere sahip olan ve Fransızların ünlü ateistlerinden olan Ernest Mehan ile birçok konuda paralel (aynı) düşünen ve de Abdülhamit Han'a ihanet eden Cemalettin Afgani ne ise Cumhuriyet'e ve rahmetli Atatürk'e karşı isyan eden Şeyh Sait ne ise Saidi Nursi'nin (kendi ifadesiyle Said-i Kürdi'nin) talebesi olan Fethullah Gülen (Fetö)'de odur. Bunlar haindir. Bunlara kucak açan, yatakçılık yapanlar gafildir. O şeyh Sait ki "din elden gidiyor" deyip "bir Türk öldürmekle yetmiş gavur öldürmüş kadar sevaba gireceksiniz" diyerek motive ettiği cahil besleme ve bilinçsiz adamlarıyla nice ocaklar söndürmüş, neticede teşebbüs ettiği isyan bastırılarak adamları ile birlikte 1925 tarihinde Diyarbakır'da idam edilmişlerdir. İşte Şeyh Said'in torunları boş durmuyor. Her fırsatta ihanetlerine devam ediyorlar. Konu ile ilgili 19-12-2005 tarihinde Yeni Çağ Gazetesi'nde anlamlı bir haber çıkmıştır. İlgilenenler bakabilirler.

Kıymetli okuyucularım.
 15 Temmuz 2016’lara Türkiye sürüklenirken Fetö denilen haine kucak açanlar yatakçılık yapıp ondan himmet (siyasi destek) bekleyenler ona toz kondurmuyorlardı ve “hoca efendi” diye hürmet ediyorlardı. Bu şekilde “Bay Fetö” devletin bütün kurumlarına sızmayı başardı. Konuşması gerekenler sustu. En başta Diyanet İşleri Başkanlığı görevini yapamadı. Uyarılara kulak tıkadı. Fetö’nün yazdığı  “Fasıldan Fasıla 4” isimli inkâr içerikli paçavranın 95. sayfasında ihanetini ortaya dökerek, “Geçmiş dönemlerdeki belli Hıristiyan ve Yahudilerin apaçık gerçek karşısında gösterdikleri inat, ayak diretme ve düşmanlığı ifade için Kuran’ın kullandığı aynı üslup bugünün Yahudi ve Hıristiyanları için de kullanılacak diye bir şart bir mecburiyet olamaz diyerek ayetlerin ilk günden bu yana her Yahudi ve Hıristiyan’ı içine aldığı kesin değildir” deme ihanetini ve cüretini göstermiştir. Bu alçakça ve haince zihniyete karşı durmayarak susanlar tümüyle mesullerdir. Laf ebeliğine demagojiye ve ucuz kahramanlıklara gerek yok. Zaten inandırıcı da olamıyorlar.

Kıymetli okuyucularım.
Konu basit ve önemsiz değildir. Tamamen istihbarat servislerinin kontrolünde gelişmiştir. Amerika – İngiltere – İsrail – Almanya – Fransa – Rusya – İran – Çin ve diğer ülkeler istihbarat çalışmalarında daha çok basını iletişim araçlarını medyayı özellikle cemaatleri kullanmaktadırlar. Bunlara her türlü finans imkanı sağlanmaktadır. Her Türk evladının bilmesi gereken gerçek şudur. Mesela 5 Ağustos 1919’da Başkan Wilson, “Türkiye haritadan silinmelidir. Türkiye’yi parça parça edelim” demiştir. Yine 1920’de İngiliz Başbakanı Lloyd George, “Türkler Avrupa’dan atılacaklardır” diyor. 1922 tarihinde Adam Dulles, Atatürk’ü sert bir dille eleştiriyor. O günkü isyancı hainlerin yaşayan hortlakları ihanetlerine devam etmek için zemin gözetmektedirler. Temennimiz ve niyazımız Allah hainlere fırsat vermesin. Parayı ilah edinen kapitalistlere dikkat. Sahte dindarlara dikkat. Şehitlerimizin ruhşarı şad olsun. Amin amin.
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.