12 Eylül projedir çünkü dışarıdan yöneten Amerika’dır. İhanettir çünkü içerideki piyonları, beyin travestileri zulüm ateşleri yakmışlardır. Onun için Merhum Başbuğ Alparslan Türkeş “12 Eylül’ü yapanlar bu hatanın altından kalkamayacaklardır.” Derken “Dalından kopan yaprağın akıbetini rüzgâr tayin eder” diyerek işin vahametini ve ihanetini gözler önüne sermiştir. 12 Eylül talihsiz şekilde adalete ihanettir. İnsan haklarına ihanettir. Dahası devlete ve millete ihanettir. Simetrik ve muhteva itibarı ile 15 Temmuz 2016’daki ihanet girişimi arasında fark yoktur. Her iki ihanette vezir olması gereken adalet ezil olmuştur. Vicdanlar karardığı için kanunlar susmuştur. 12 Eylül’le açık rüşvet borsaları kurulmuştur. 15 Temmuz’da ise FETÖ borsası kurulmuştur. “Evet hazırlık soruşturmaları askeri savcılar tarafından işkence altında alınmıştır. İşkence polislerle beraber savcılar soruşturma yapmıştır. Mamak’ta C5 adıyla bir baraka kurulmuştur. Bu baraka işkence yeri olarak kullanılmıştır. Burada davamızın sanıklarına çok ağır ve ahlak dışı çirkin işkenceler yapılmıştır. Bu işkenceleri daha önce teşkil edilmiş olan Baş komiser Zeki Kaman başkanlığındaki POLDERLİ 10 kişilik Marksist polis timi yapmış ve yürütmüştür” bakınız Alparslan Türkeş – SAVUNMA isimli kitabın 215. Sayfası. Allah kısmet ederse bu konuları tek tek yazacağım. 12 Eylül 1980’den sonra memleketim olan Fatsa’ya gittim. Hacdan döndüğüm için ziyaretime çok insan geldi. Öyle çarpık şeyler anlattılar ki deli olursunuz. “Hocam doğruları asla anlatamıyoruz, konuşanı alıyorlar ve katırların yanına atıyorlar.” Bunları duyunca odama koyduğum bir teyple gizli olarak seslerini aldım. GİZLİ ve ÖZEL diyerek takriben 8 sayfalık bir dilekçe yazdım. Fotokopisini aldıktan sonra bölüğe götürdüm. Beni bir yatakhaneye götürdüler. Asteğmen rütbesiyle biri geldi ve çok tehditkâr şekilde  “Sen askeri, askere şikâyet ediyorsun. Burada misafirsin. Şimdi seni bırakıyorum. Bir daha ki sefere aşağıda katırların yanında yatarsın” dedi. Fatsa’da o dönem nice tarlalar satıldı. Binlerce rüşvet yenildi. Hatta bir yüzbaşının 7 adet Reno taksi aldığı gündeme geldi. Olayı rahmetli Albay’a anlattım. Çok üzgün bir şekilde çaresizliğini anlattı. Türkiye’nin ADALETE ihtiyacı var. Adil insanlara ihtiyacı var… DEVAM EDECEK