SON DAKİKA
Hava Durumu

10 KASIM’A DOĞRU GİDERKEN ATATÜRK’Ü ANMAK (1)

Yazının Giriş Tarihi: 08.11.2020 15:40
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.11.2020 15:40
Takriben 150 seneden beri Türkiye’de bir cinnet rüzgârı esmekte, bir gaflet ve dalalet fırtınası koparılmaktadır. Hala da devam etmektedir. Bir ara Sovyet ajanları Mao hayranları türemiş ya da türetilmiştir. Bir ara Batı taklitçileri, sahte hümanistler türemiştir. Bir ara slogan İslamcıları türemiştir. Türkiye bilinçli bir şekilde buhranlara sürüklenmiştir. Proflarından, eğitim görevlilerinden, öğretmenlerden, talebeye, memurlardan sokaktaki satıcıya kadar, din hizmeti verenler dâhil ülkemiz bilinçli olarak çıkmazlara götürülmek istenmiştir. Kürtçülük ayakları ve istismarları, bölücülük propagandaları, din istismarları ayaklanmalar, etnik gruplar ve yeni felaketler. Türk Milleti kurduğu nizamı hiç bir şekilde kısır döngü, basit mantık oyunları, cılız müzakere ve hamaset nutuklarıyla bozmamış ve bozulmamıştır. Çünkü bu mübarek vatan birkaç söz cambazının, birkaç kirli fikir sahibinin ve ahmağın gafletine kurban edilemezdi ve edilmemiştir. Türk Milleti için vatanın bölünmezliği, birlik ve beraberlik her şeyden daha önemlidir. İşte Mustafa Kemal Atatürk böyle bir milli ülkü ile hareket etmiştir. Hiç bir sözünde hiçbir davranışında ima yoluyla da olsa benim heykelimi yapın, benim büstümü dikin diye ifadeye rastlamak mümkün değildir. “Cumhuriyeti biz böyle kurduk. Onu siz yaşatacaksınız ” diyerek mesajını vermiştir. Ancak Türk Milleti onu bağrına basmış ve yaşatmıştır. Bazı densiz ve yağcı takımları ise onu istismar ederek tartışmaya açmışlardır. İnancımızla asla bağdaşmayan abartılı ifadelerle onun yıpratılmasını sağlamaya çalışmışlardır. Bunları yapanlar İslam’ı kabullenmekten aciz kimselerdir. Örneğin şu ifadeler onların açık misalleridir; “Kâbe sizin olsun- Anıtkabir bize yeter” Bir başka örnekte şudur; “Yurtta bir şeyimiz yoktu, bu yüzden derdimiz çoktu. Yetişti imdada Ata, şükür kavuştuk hayata. Önce düşmanları boğdu, sonra sultanları kovdu” şeklindeki sözler. Hatta yağcı ve yalaka takımları Atatürk’ten bahsederken devamlı olarak ‘Gazi Hazretleri’ ifadesini kullanmışlardır. Gelelim bugüne. Mesela Sayın Cumhurbaşkanımız için şu sözler birileri tarafından kullanılmıştır; “Sayın Cumhurbaşkanımıza dokunmak bile inanın bence ibadettir.” Bir başka ifade; “Bu Tayyip Erdoğan sünnetidir.” Ayrı bir çirkin ifade; “AK Partiye üye olmak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a nikâhla bağlanmaktır.” Daha kötüsü bir başka şahıs, “Biz başbakanımızın aşığıyız. Başbakanımız bizi için ikinci Peygamber” diyebiliyor. Elbette bu sözleri Sayın Cumhurbaşkanımızın tasvip etmesi mümkün değildir. Ancak yalakalar ve de yağcılar söylemişlerdir. İşte Atatürk için yazılan ve söylenilenler de böyledir. Not: Hem Atatürk hem de Cumhurbaşkanımız için sarf edilen sözlerin sahipleri açıklanmamıştır. Merak edenler olursa Kutlu Sesleniş Dergisi’nin 2013 yılı 97. sayısının 54. sayfasına bakabilirler. Dergide Sayın Devlet Bahçeli’nin, Ahmet Şafağın, Prof. Dr. Semih Yalçın’ın, Prof. Dr. Mevlüt Karakaya’nın, Doc. Dr. Ruhi Ersoy’un, Av. Yücel Bulut’un, MHP-MYK üyesi Yıldıray Çiçek’in ve Fikri Atılbaz’ın yazıları, söyleşileri ve konuşmaları vardır. Ayrıca Mehmet Doğan’ın Batılaştırma İhaneti adlı eserinin 63. sayfasına bakılabilir. (DEVAM EDECEK)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.