Son dönemlerde su ve hava kirliliği ilçemizi tehdit ediyor. Alt yapı çalışmalarında kullanılan kimyasal malzemeler suya ve havaya karışarak, insanlarda ciddi sağlık sorunlarına neden oluyor. Kirli hava ve su; boğaz, solunum yolu, mide ve bağırsaklarda ciddi enfeksiyonlara yol açmaktadır. Bugün geçmeyen pek çok hastalığın nedeninin çevre kirliliği ile yakından ilişkisi bulunmaktadır. Sosyal medyada bu konuyla ilgili pek çok haber bulunmaktadır. Bu haberlerin bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum. İlk haber Tüp Bebek Tedavisi ve Kadın Doğum Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tıraş’ın bir anket çalışmasına aittir. Şöyle diyor Sayın Tıraş: “Environmental Health Perspectives dergisinde yayınlanan yazı dizisinde çevre ve su kirliliğinin kısırlık ile çok bağlantılı olduğu ve bu mutlaka konuda bir dizi önlem alınması gerektiği belirtildi. Doğurganlık ve Çevre (LIFE) çevresel kirlenmenin gebelik oranlarına etkisinin enine boyuna incelenmesi  ve kısırlığa potansiyel etkileri için kapsamlı bir analiz yapıldı. Çalışma, hamile kalmaya çalışan ve doğum yapan 500 çift  takip edilerek yapıldı. Anket çalışanları, katılımcıları 12 ay boyunca takip ettiler.
Çiftlerin hamilelik şanslarını en üst düzeye çıkarmak için  doğurganlık tahmin kitleri verildi ve yaşam tarzı davranışlarını kayıt etmeleri istendi. Araştırmacılar, katılımcıların  PCB ve böcek ilaçları gibi organik kirleticilere ne kadar maruz kaldıklarını anlamak için kan testi yaptılar. Çiftlerin tek tek incelenmesinde kan düzeylerindeki etkilendikleri çevresel kimyasalları nedeniyle hamilelik oranlarında  % 17 ile % 29 azalma olduğu  ve hamile kalma zorluk yaşadıkları görüldü. Bu çalışmanın kadın ve erkek üreme sağlığı konusunda çevre kirliliği (su ve hava) ve kirleticilerin etkilerini inceleyen  en kapsamlı araştırma olduğu belirtiliyor”.

Bir başka çalışmada, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, bu konuyla ilgili çalışmasını bizle paylaşıyor. Şöyle diyor Küçükusta: “Bugüne kadar hava kirliliğinin astım krizleri ve KOAH alevlenmelerine neden olduğunu, bronşit, zatürree… gibi solunum yolları enfeksiyonlarının oluşumuna zemin hazırladığını, akciğer kanseri için risk yarattığını, kalp ve damar hastalıklarına yol açtığını… biliyorduk, ama meğer hava kirliliğinin sağlığımız üzerine olan olumsuz etkileri sadece akciğer ve kalbimizle sınırlı değilmiş. Çünkü son yıllarda yapılan araştırmalar su ve hava kirliliğinin, zamanından erken doğumlara, bebeklerin düşük tartılarla dünyaya gelmelerine, ani bebek ölümlerine ve hatta kısırlığa da neden olabileceğini de gösteriyor. Araştırmacılar su ve hava kirliliğinin üretkenliği etkileyen streslerden biri olduğu kanısındalar. Tabii afetler ve terör gibi olayların da yeni doğanların kız olma ihtimallerini artırdığı bilinmektedir. Genel kanı, su ve hava kirliliği bebeğin kız olma ihtimalini arttırmaktadır. Kirliliğin cinsiyet oranlarını neden etkilediği tam olarak bilinmemekte, ancak su ve havada bulunan çeşitli kimyasal maddelerin sperm kalitesini ve sayısını etkileyebileceği düşünülmektedir”.

Sonuç olarak insan sağlığı çok önemlidir. Günü kurtarma adına olayların üzerini kapatmak siyaset adına yapılsa da bu işin vebali büyüktür. Biz anlayana sivrisinek saz diyelim ve bırakalım….