SON DAKİKA
Hava Durumu

Kabak Arabası ve Sonrası

Yazının Giriş Tarihi: 02.06.2023 23:16
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.06.2023 23:16

Önceki dönem yazdığım bir köşe yazısını tekrar bu sütunlara taşımak istiyorum. Ne kadar doğru yazmışım sizler karar verin. Tarih 2014, Yeni Marmara Gazetesinde bir köşe yazım yayınlandı. Yazının başlığı “Ötekiler Partisi” idi. Yazıyı bugün okuduğumda, geleceği ne kadar isabetli tahmin ettiğimi görüyorum. Yazının bir kısmında neleri ön gördüğüme hep birlikte bir göz atalım: “Küresel Efendiler şöyle düşünebilirler mi:Öyleyse, AK Parti dışındaki partilerin ilkeleri, politikaları ve yöntemleri millet üzerinde herhangi bir etki yapmıyor. O zaman bizde şunu yapalım, birleştirelim bütün partileri her şey dümdüz olsun vesselam. Dede Korkut hikâyelerinde denildiği gibi: “Dedem Korkut geldi, boy boyladı, soy soyladı, görelim Han’ım ne söyledi? Adını biz koyduk, yaşını Allah versin”. Evet, biz üzerimize düşen görevi yaptık, senaryoyu yazdık ve partinin adını koyduk. Partinin oluşturulmasına, yaşamasına ve senaryoyu oynayıp oynamamaya sizler ve halkımız karar versin. Sonuçta, Yeryüzü Efendi’lerinin ellerinde fazla malzeme kalmadı. Millet uyandı ve devrime hazırlanıyorlar. Bu “Ötekiler Partisi” işi de tutmazsa artık bizde kurtaramayız onları; Lillahil tealel Fatiha! Koyun yerine konan halkıma şunu hatırlatmak istiyorum, rahmetli Necmettin Erbakan’ın sözünü: “Korkar mı Nemrud’un ateşinden İbrahim olan insan, hodri meydan, hodri meydan”. Heyhat! Buradan halka sesleniyorum. Bu millet kendi varlığından, “Zümrüdü Anka” kuşu gibi kendi küllerinden doğdu. Hiçbir efendi ve güç bu milleti diz çöktüremedi”. Daha sonra küresel efendiler, Sayın Abdullah Gül’ün liderliğinde “Ötekiler Partisi” unsurlarını bir araya getirmeye çalışıyordu. Daha önce, iki benzemezi bir araya getirip başlarına Ekmeleddin İhsanoğlu’nu geçiren küresel güçler, daha sonra vites büyülterek beş benzemezi bir araya getirmeye çalıştılar. E Ne yapsın küresel efendiler? Deniz bitti kara göründü, oyunun sonuna gelindi. Son ve en büyük çarpışma yakında olacaktı. İşin ilginç yanı bir zamanlar “Türban” savaşı verdikleri Cumhuriyetçiler ile Muhafazakârlar bir arada yürümeye çalışacaktı. Diğer taraftan HDP’li milletvekili Ziya Pir “Erdoğan’a karşı Abdullah Gül’ü destekleriz” sözünü rahatça söyleyebiliyordu. Siyasette ilke ve geleneklerin ayaklar altına alındığı o günlerde, her gün bildiklerimizi resetlemek zorunda kalmıştık.

Gelelim bugüne, sonuç olarak Milletimiz bir karar verdi. Bir tarafta “Erdoğan Düşmanlığını” merkeze koymuş “Millet İttifakı” partileri, diğer tarafta “Cumhur İttifakı” partileri. Bir tarafta yedi benzemez’in bir araya geldiği ve kararların kim tarafından alınacağı muamma bir oluşum, diğer taraftan başkan adayının en başta belirlendiği net bir oluşum vardı. Bu oluşumun er geç “Kabak Arabası” misali yolda dağılıp gideceği belliydi. Bundan sonra ne olur? Millet İttifakı partilerinin kendi içlerinde büyük çatışmalar yaşayacakları kesin görünüyor. İddia ediyorum ki, hiçbir güç Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu CHP’nin başından gönderemez. Girdiği her seçimden mağlubiyetle ayrılan Sayın Kılıçdaroğlu, bütün ısrarlara rağmen genel başkanlık koltuğunda kalacaktır. Sayın Erdoğan’ı diktatör ilan edenlerin aslında gerçekte kendilerinin ne kadar diktatör olduklarını, hep birlikte yaşayarak göreceğiz. Hatta CHP’nin daha da marjinal bir partiye dönüşerek kitle partisi hüviyetinden sıyrılarak daha da net bir şekilde etnik ve mezhep partisine dönüşeceğini öngörüyorum. Ön görümün ne kadar doğru olduğunu yine bizlere zaman gösterecek.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.