Tarih 2014, Yenişehir Yörem Gazetesi’nde bir köşe yazım yayınlandı. Yazının başlığı “ötekiler partisi” idi. Yazıyı bugün okuduğumda, geleceği ne kadar isabetli tahmin ettiğimi görüyorum. Yazının bir kısmında neleri öngördüğüme hep birlikte bir göz atalım: “Efendiler şöyle düşünebilirler mi: “Öyleyse, AK Parti dışındaki partilerin ilkeleri, politikaları ve yöntemleri millet üzerinde herhangi bir etki yapmıyor. O zaman biz de şunu yapalım, birleştirelim bunları, her şey dümdüz olsun vesselam. Dede Korkut hikâyelerinde denildiği gibi: “Dedem Korkut geldi, boy boyladı, soy soyladı, görelim Han’ım ne söyledi? Adını biz koyduk, yaşını Allah versin.” Evet, biz üzerimize düşen görevi yaptık, senaryoyu yazdık ve partinin adını koyduk. Partinin oluşturulmasına, yaşamasına ve senaryoyu oynayıp oynamamaya sizler ve halkımız karar versin. Sonuçta, yeryüzü efendilerinin ellerinde fazla malzeme kalmadı. Böcekler uyandı ve devrime hazırlanıyorlar. Bu, “ötekiler partisi” işi de tutmazsa artık bizde kurtaramayız onları; Lillahil tealel Fatiha! Böcek yerine konan halkıma şunu hatırlatmak istiyorum, rahmetli Necmettin Erbakan’ın sözünü: “Korkar mı Nemrud’un ateşinden İbrahim olan insan, hodri meydan, hodri meydan.” Heyhat! Buradan halka sesleniyorum. Bu millet kendi varlığından, “Zümrüdü Anka” kuşu gibi kendi küllerinden doğdu. Hiçbir efendi ve güç bu milleti diz çöktüremedi”.       
Evet, bugün itibarıyla küresel efendiler, Sayın Abdullah Gül’ün liderliğinde “Ötekiler Partisi” unsurlarını bir araya getirmeye çalışıyor. Daha önce, iki benzemezi bir araya getirip başlarına Ekmeleddin İhsanoğlu’nu geçiren küresel güçler, bugün vites büyülterek beş benzemezi bir araya getirmeye çalışıyor. E ne yapsın küresel efendiler? Deniz bitti kara göründü, oyunun sonuna gelindi. Son ve en büyük çarpışma yakında olacak. İşin ilginç yanı bir zamanlar “türban” savaşı verdikleri cumhuriyetçiler ile muhafazakârlar bir arada yürümeye çalışacak. Diğer taraftan HDP’li milletvekili Ziya Pir “Erdoğan’a karşı Abdullah Gül’ü destekleriz” sözünü rahatça söyleyebiliyor. Siyasette ilke ve geleneklerin ayaklar altına alındığı şu günlerde, her gün bildiklerimizi resetlemek zorunda kalıyoruz. AK Parti’de ise Erdoğan karşıtları, Sayın Erdoğan’ın başkan seçilememesi durumunda selden kütük kapmak için pusuya yatmış durumdalar. Sayın Erdoğan seçilemezse partide kontrolü kaybedecek ve parti bu uyanıklara geçecek.  
Sonuç olarak milletimiz bir karar verecek. Bir tarafta “Erdoğan düşmanlığını” merkeze koymuş “ötekiler partisi”, diğer tarafta “milli blok partisi”. Bir tarafta beş benzemezin bir araya geldiği ve kararların kim tarafından alınacağı muamma bir oluşum, diğer taraftan başkan adayının en başta belirlendiği net bir oluşum. Bir tarafta kendi içerisinden bile “başkan adayı” çıkaramayan ve diğer tarafın adayına sarılan bir anlayış, diğer taraftan her hamlesiyle son on altı yıla damgasını vurmuş bir anlayış. Bizim düşüncemiz şudur ki, beş benzemezin bir araya geldiği bu oluşum, “kabak arabası” misali yolda dağılır gider. Benim vatandaşım düz ve net düşünür. Bu kadar karışık işler, kafasını karıştırır. Hayal kırıklıkları yaşayanlar, gerçeği iyi analiz edemeyenler için geçerlidir. Kimbilir bu seçim, her seçimde hayal kırıklığını yaşayanlar için bir milat olur…