Yenişehir Yörem Gazetesinde 7 Aralık 2018 tarihinde “31 Mart Yerel Seçimlerine Doğru” başlıklı bir yazımız yayınlandı. Bu yazımızda, Cumhur ve Millet ittifakları kurulacağını yazmıştım. Bu yazımızdan sonra yazılı ve görsel medya, facebook, Twitter gibi hesaplardan şahsıma büyük tepkilerde bulunuldu. Eleştirilerin bazıları şunlardı: Hocam, bizim partimiz ilkeli ve geleneklere bağlıdır biz ittifak mittifak yapmayız, İttifak olursa partimden istifa ederim, bizim partimizin oyu şudur bizden daha düşük oya sahip bir partiyle ittifaka girmeyiz, partimizin adayları bellidir başka bir partinin adayını desteklemeyiz vs…Ne oldu? Bana atar yapanların hepsi sükûta gömüldü, hepsinin kuyruk apış arada hiçbir şey olmamış gibi ortada geziniyorlar. Arkadaşlar, size samimi bir tavsiyem olacak; siyasette asla “Evet” ya da “Hayır” sözcüklerini kullanmayın! Bu iki sözcük sizin için bağlayıcı olur. Asla “Asla” demeyin! Sonra yönünüzü şaşırırsınız.
Devam edelim, AK Parti ile MHP arasında ve CHP ile İYİ Parti arasında ittifaklar kuruldu. Olayın gerçek boyutuna vakıf olamayanlar, hala itirazlarına devam ediyorlar. Eskiden koalisyonlar vardı, yerini ittifaklara bıraktı. Yani partiler, tek başlarına seçimleri alamayacaklarını anladıklarından ittifaklara gitmeye başladılar. İttifak kararları yukarıda yani merkezlerde alınmaktadır. İttifak kararları sebebiyle bugün yerel parti teşkilatlarındaki yöneticilerin suçlanması doğru değildir. Örneğin sevdiğim kardeşim Sayın Fikret Hatipoğlu ve ekibi görevi devralalı bir ay olmuş, deyim yerindeyse koltuklarını ısıtmamışlar ama Yenişehir’deki kendi partilileri tarafından eleştiriliyor. Yenişehir’in hakkını üst makamlara sonuna kadar savunan bu arkadaşları eleştirmek, onlara büyük haksızlık yapmak demektir. Sonuçta cumhur ittifakı kapsamında merkezin belki de Sayın Cumhurbaşkanının aldığı bu karar ve iradeye karşı bu arkadaşlar ne yapabilirler? Bu arkadaşlara haksızlık yapmayalım ve yıpratmayalım. Çünkü ara sıra yaptığımız görüşmelerde Yenişehir için çok güzel projeler ortaya koyacaklar ve Yenişehir’imize güzel şeyler sunacaklardır.
Gelelim ittifak adaylarına, Sayın Davud Aydın ile başlayalım. Sayın Davud Aydın Yenişehir Belediye’sinde yıllarca hizmette bulunmuş bir arkadaşımızdır. Yenişehir’in sorunlarına vakıftır. Kişilik olarak samimi ve pozitiftir. İnsan ayırmaz ve sorunları çözme konusunda yapabileceği her şeyi yapar. Eğer Yenişehirli kendisine teveccüh ederse yöremize çok şey kazandıracağı aşikârdır. Kendisiyle sürekli istişare ederiz ve her konuda “Hocam çözüm üretelim” sözüyle bu görevin hakkını verme noktasındaki azmini net olarak gördüm. Sayın Davud Aydın, Yenişehirimiz için büyük kazanç olacaktır. Olayı partisel olarak değerlendiren arkadaşlarımız için şu tavsiyede bulunabilirim. Sonuçta bütün partiler millete hizmet etmeyi amaçlar. Yenişehir’e uzun yıllar AK Parti teşkilatları hizmet etti. Bugün cumhur ittifakı kapsamında Milliyetçi Hareket Partisi önderliğinde MHP-AK Parti teşkilatları Yenişehir’e hizmet edecektir. Siyasette böyle paylaşımlar gayet doğaldır. Millet ittifakı kapsamında Sayın Ercan Özel düşüncelerini bizlerle paylaşırsa bir sonraki yazımızda bunlara yer vereceğiz.
Bir başka konuda yakın zamanda yapılacak olan Yenişehir Ziraat Odası seçimleridir. Bize göre burada da bir yenilik gereklidir. Her zaman söylüyorum, bir kurumdaki yöneticileringörev süresi 10 yılı aşmamalıdır. Yöneticilik de belli bir zaman diliminden sonra statüko devreye girer ve sıradanlık başlar. Bize gelen bilgilere göre mevcut başkan adayından başka, bazı adaylar ortaya çıkmaya başlamış. Bu adaylar arasında bize yakın gelen isim Sayın Ayhan Yoğurttur. Sayın Yoğurt ile Yenişehir Tarımı ve gelişimi konusunda defalarca istişarelerimiz olmuştur. Yenişehir tarımının sorunlarına son derece hâkim olan Sayın Yoğurt’un, Yüksekokulumuzdan profesyonel destek alacağı konusunda bazı diyaloglarımız bulunmaktadır. Yenişehir’in tarımı konusunda da önemli projelere imza atacağı aşikârdır. İnşallah kendisi için bu seçimler pozitif ve hayırlı olur. Biz de kendisine sonuna kadar destekleyecek ve yanında olacağız. Değişime ve yeniliği açık herkese kapımız açıktır. Ama koltuk işgalcilerine karşı kapımız her zaman duvar olacaktır.