SON DAKİKA
Hava Durumu

CHPNİN İYİ PARTİ İLE İMTİHANI

Yazının Giriş Tarihi: 05.03.2023 23:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.03.2023 23:01

Bu hafta yayınlamayı düşündüğüm yazıda altılı masanın adayının dışarıdan olacağını söylemiş ve savunmuştum. Köşe yazım yayınlanmadan birkaç gün önce hiç kimsenin ön göremediği olaylar gerçekleşti ve Sayın Meral Akşener altılı masadan ayrıldı. Merhum Süleyman Demirel’in meşhur bir sözü vardı: “Siyasette 24 saat bile uzun bir süredir”. Gerçekten de bu sözün ülkemiz için ne kadar geçerli olduğunu son olaylarla görmüş olduk. Gelelim son olayları yorumlamaya.
Sayın Kılıçtaroğlu en baştan beridir CHP’yi merkeze koyarak ve diğer küçük partileri etrafında toplayarak bir muhalefet bloğu oluşturdu. Bu oluşumun başarılı olabilmesi için İYİ Partiyi ve dışarıdan HDP’yi de yanına aldı. Bu işi yaparken kafasının arkasında Cumhur Başkanı adayı olmak vardı. Aslında en baştan beri bunu deklare etseydi işi kolay olurdu. Ana muhalefet partisi olarak ve en çok oy alan bir parti olarak Cumhur Başkanı adayı olmasının en doğal hakkı olduğunu düşünüyordu. Bu hak, masanın diğer küçük partileri için son derece doğal karşılandı. Diğer küçük partilerin tek derdi meclise girerek varlıklarını sürdürebilmekti. Öyle ya seçimde % 0.5 alabilecek bir partinin Cumhur Başkanı adayı olması abesle iştigaldi. Altılı masanın masa altındaki ortağı HDP’nin varlığı, varlıklarını sürdürme peşinde olan küçük partileri rahatsız etmezken, İYİ Parti bundan rahatsızlık duyuyordu. Yıllardır muhalefet yapmaya ve seçim kaybetmeye alışmış CHP için bu seçimleri kaybetmek çok da önemli değilken, Sayın Meral Akşener için bu seçimler çok önem taşıyordu. Defalarca seçim kaybetmiş olan Sayın Kılıçtaroğlu, siyasi yaşamını bu şekilde sonlandırmak istiyordu. Yaşı gereği son hamlesini yapacak ve tutarsa Cumhur Başkanı olacak, tutmazsa siyaset sahnesinden çekilecekti. Peki, bu anlayış çok doğru bir anlayış mıdır? Yani Sayı Kılıçtaroğlu siyasette riskli görülen son hamlesini yapacak ve kazanamazsa son umutlarını ona bağlamış milyonlarca insana büyük hüsran yaşatacak. Böyle bir senaryoda umutlarını onlara bağlamış milyonlarca insan kendi davalarına olan inançları da artık sona erecek. Bu riskleri düşünen Sayın Akşener son toplantıda restini çekerek masadan ayrıldı. Bu hamleyi yaparken CHP’nin içine iki bomba bıraktı. Son derece deneyimli bir siyasetçi olan Sayın Kılıçtaroğlu, bu iki bomba olan Sayın İmamoğlu ve Sayın Yavaş’ın patlamasına izin vermeden karşı hamle yaptı ve farklı renkler olarak gördüğü İşçi Partisini ve HDP’yi masaya davet edeceğini ima etti. Aslında oyun çok tehlikeli oynanıyor. Sayın Akşener ve Sayın Kılıçtaroğlu ölümüne kozlarını paylaşıyor. Sayın Akşenerin iki bomba olarak CHP’nin içine bıraktığı ve CHP de bugün olmasa bile yarın CHP de bölünmeye neden olacak hamlesi siyasetin ne kadar acımasız yapıldığının bir göstergesidir. 
Bundan sonra ne olacak? Altılı masadan geriye kalan partiler, İşçi Partisini ve uygun gördükleri başka partileri de yanlarına alacaklar. HDP’yi masa altından çıkararak masaya oturtacaklar. HDP’nin istediği taleplerini ona verecekler. Bu şartlarda kazanabilirlerse seçimi kazanacaklar. Kazanamazlarsa tarihin tozlu sayfalarında yerlerini alacaklar. Sayın Akşener’e gelirsek ya tek başına ya da diğer partileri yanına alarak bir blok oluşturacak ve kendisi Cumhurbaşkanı adayı olacak. Bu seçeneklerin dışında Sayın Akşener çok farklı bir hamle de yapabilir. Bu hamle de Cumhur İttifakına katılabilir. Kendisini “Milli” olarak tanımladığından ve ülke menfaatlerini gözeterek Cumhur İttifakına katılabilir. Olur mu öyle şey? diyenlere, siyasette iktidar olmak için her yol mubahtır diyebiliriz. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.