SON DAKİKA
Hava Durumu

Acur Yetiştiriciliği

Yazının Giriş Tarihi: 25.06.2024 18:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.06.2024 18:46

Acur yetiştiriciliği, yaz aylarında genellikle açık tarla koşullarında yapılır. Halk arasında “yılan kavunu” olarak da bilinen acurun anavatanı net olarak bilinmese de, Anadolu, İran, Afganistan ve Güney Batı Asya’nın kökeni olarak kabul edilir. Acurun bitki özellikleri oldukça çeşitlidir. Kökleri, kıraç arazilerde derinlere inebilirken, uygun hazırlanmış topraklarda yüzeysel olarak yayılır. Yaprakları kavun yapraklarına benzer ve yuvarlak, kalp şekilli veya beş köşelidir. Çiçekleri yaprak koltuklarından çıkar ve kavun çiçeklerine benzer. Acur meyveleri farklı şekil ve renklerde olabilir. Genellikle uzun ve silindir şeklinde olan meyveler, eğri veya orak şeklinde olabilir ve çoğunlukla 45-90 cm uzunluğunda ve 2.5-7.5 cm çapındadır. Renkleri genellikle gri-beyazdan koyu yeşile kadar değişebilir ve boyuna olukludur. Bazı çeşitler ise yuvarlak meyvelere sahiptir ve konservelik olarak değerlendirilir. Acurun tarımsal önemi oldukça büyüktür. Sofralık olarak tüketilmesinin yanı sıra turşu yapımında da kullanılan bu bitki, bölgesel tarımın ve iç pazarın önemli bir parçasıdır. Yetiştiriciliği ve tüketimi, bölge ekonomilerine katkı sağlarken, sağlıklı ve çeşitli bir besin kaynağı olarak da ön plana çıkar. Ülkemizde, özellikle Akdeniz, Ege, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde acur yetiştiriciliğinin yapıldığı bilinmektedir. Bu bölgelerin iklim koşulları ve toprak yapısı, acurun sağlıklı büyümesi için uygun ortamlar sunar. Akdeniz’in sıcak ve nemli iklimi, acur gibi sıcak iklim bitkilerinin yetiştirilmesine elverişlidir. Ege Bölgesi’nde ise ılıman iklim ve verimli topraklar, acurun iyi gelişmesine olanak tanır. İç Anadolu Bölgesi’nde ise kıraç arazilere ve kuraklık toleransı olan bitkilere uygun koşullar bulunurken, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin sıcak ve kurak iklimi de acur yetiştiriciliği için elverişlidir.

İklim ve Toprak İsteği: Bu bitki, genellikle sıcak iklim sebzeleriyle aynı bölgelerde yetiştirilir ve optimum büyüme sıcaklığı 20-30°C arasındadır. Ancak, sıcaklık değişimlerinin bitkinin gelişimini ve meyve verimini olumsuz yönde etkilememesi için bu sıcaklık aralığının korunması önemlidir. Toprak yapısı açısından, acur derin, iyi drenaj sağlayan, organik maddece zengin ve besin maddeleri bakımından zengin tınlı topraklarda en iyi şekilde yetişir. Ancak, ağır yapıdaki topraklarda kök hastalıkları riski bulunurken, kumlu topraklarda düzenli sulama gereklidir. Aksi takdirde bitkinin büyümesi yavaşlar ve ömrü kısalır. Toprak pH değerinin nötr olması, asidik veya alkali toprakların bitkinin sağlıklı büyümesini olumsuz etkilememesi için önemlidir. Bu nedenle, acur yetiştiriciliğinde uygun iklim ve toprak koşullarının sağlanması, bitkinin sağlıklı büyüyüp verimli ürünler elde edilmesi açısından hayati öneme sahiptir. Bu koşulların doğru şekilde sağlanmasıyla birlikte, çiftçiler daha başarılı bir acur üretimi gerçekleştirebilirler.

Tohum Ekimi: Genellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında yapılan acur tohumu ekimi, bitkinin büyüme dönemine göre farklılık gösterebilir. Toprağın ısısına bağlı olarak tercih edilen bu ekim zamanları, bitkinin sağlıklı bir şekilde büyümesini ve gelişmesini sağlar. Tohumların ekim derinliği, sıralar arası mesafe ve sıralar üzeri mesafe gibi faktörler, hasat verimliliği için oldukça önemlidir. Tohumların doğru derinlikte ve aralıklarla toprağa yerleştirilmesi, bitkinin kök salımını ve beslenmesini sağlar. Ekim derinliği genellikle 2-2,5 cm olarak tercih edilirken, sıralar arası mesafe 120-180 cm ve sıralar üzeri mesafe ise 60-100 cm arasında olmalıdır. Dekara atılan acur tohumu miktarı, genellikle 200-300 gram arasında değişir. Bu miktar, tohum kalitesi ve toprağın verimliliği gibi faktörlere bağlı olarak ayarlanabilir. Eğer fideler kullanılacaksa, donların geçmesi beklenmeli ve fidelerin dikim aralıkları doğru bir şekilde belirlenmelidir.

Sulama: Acur dikimi sonrasında sulama, bitkinin sağlıklı büyümesi ve verimli bir hasat elde etmek için önemlidir. Acur bitkisi, ekimden ilk çiçeklenme ve meyvenin olgunlaşmasına kadar sürekli bir su ihtiyacı duyar. Bu dönemde özellikle damla sulama sistemi, bitkinin su ihtiyacını daha verimli bir şekilde karşılar ve daha uygun sonuçlar sağlar. Bazı bölgelerde, yağışların yeterli olduğu durumlarda sulama yapılmaksızın kuru tarım yöntemiyle acur yetiştirilebilir. Ancak, sulamanın yapılmadığı durumlarda bitkinin su ihtiyacı karşılanmadığı için verim düşebilir ve bitkinin gelişimi olumsuz etkilenebilir. Bu nedenle, özellikle kurak bölgelerde ve yağışların az olduğu dönemlerde düzenli sulama yapılması, daha sağlıklı bir acur hasadı elde etmek için gereklidir.

Gübreleme: Acur, organik maddece zengin topraklarda ve iyi gelişim gösterir. Ancak toprakta organik madde yetersizse, ticari gübreler kullanılarak besin değeri artırılmalıdır. Toprağın miktarına göre uygun miktarda çiftlik gübresi ve suni gübreler. Özellikle hafif ve kıraç arazilerde ekim yapılacaksa gübre miktarı artırılmalıdır. dekara 2-4 ton çiftlik gübresi, 3-6 kg azot, 4-6 kg fosfor ve 5-6 kg enerji gibi miktarlar önerilir. Bu gübreleme uygulaması, yalnızca verim artışıyla kalmaz, aynı zamanda ürün kalitesinde de olumlu yönde etkiler. Gübreleme işlemi, ekim ekimi veya ekim işlemleri başlatıldıktan sonra gerçekleştirilebilir. Gübrelerin hücrelerinde, temel besin ihtiyacını karşılayarak sağlıklı büyüme ve gelişmesini sağlar.

Hastalık ve Zararlılar: Acur yetiştiriciliğinde yaygın olarak görülen hastalıklar ve zararlılar şunlardır:

Hıyar Adi Mozaik Virüsü: Yapraklarda açık yeşil mozaik lekeleri, halkalar ve dalgalı çizgiler oluşturur. Bu virüs, yaprak bitleri ve emici böcekler aracılığıyla yayılır.

Hıyar Kabarcık Mozaik Virüsü: Özellikle seralarda yetiştirilen acurlarda görülür. Yaprak veya meyve üzerinde koyu yeşil benekli mozaik lekeleri oluşturur. Verimi ve kaliteyi düşürür.

Yalancı Mildiyö Hastalığı: Yapraklarda küçük soluk yeşil veya sarımsı lekeler belirir. Yaprakların alt yüzeyinde gri veya menekşe renginde bir küf tabakası görülür.

Külleme: Bitkilerin yaşlı yapraklarında parça parça lekeler belirir ve yapraklar kurur ve dökülür. Yaz boyunca rüzgar ve böceklerle etrafa yayılır.

Hıyar Sap Çürüklüğü: Bitkilerin saplarında yumuşak sulu bir çürüklük belirir ve hastalık hızla yayılarak bitkiyi öldürür.

Hıyar Köşeli Leke Hastalığı: Yapraklarda sarı lekelerle başlar ve daha sonra lekeler esmerleşir, delinir ve yaprağın tüm yüzeyini kaplar.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.