Sovyet Komünist sisteminin çöküşü ile başlayan yeni süreç iki kutuplu dünya dengesini sona erdirmişti bilineceği üzere.
Yani soğuk savaş dönemini..
Ancak bunun ardından da dünya çapında etkili olacak yeni bir denge düzeni henüz kurulamamıştı.
Aradan geçen süreç, bu düzenin kurulmasına yönelik olarak epey karmaşa içinde geçti, geçmekte…
Bu durumun istikrarsızlığı özelikle Amerika’da 11 Eylül olaylarının ardından iyice ortaya çıkmış ve yeni denge arayışları daha fazla önem kazandı. Küreselleşmenin ortaya çıkardığı gelir ve refah düzeyindeki farklılıklar insanların beklentilerini farklı şekillerde etkilemeye başladı.
Ve yeni bir dengenin oluşmasına kadar bu sürecin epey zor geçeceği, epey çalkantılar yaşanacağı açık… Türkiye’nin de bu süreçten en çok etkilenecek ülkeler arasında olacağını görmek hiç de zor değil.
* * *
Şimdi bu süreçte Yenidünya düzeninin oturması için yeni bir kapışmanın başladığını görmek gerekiyor.
Evet, katlar yeniden karıştırıldı ve oyun sürüyor!..
Bu oyunun merkez üssü Ortadoğu, Ukrayna ve Kuzey Kore-Çin hattı olarak görülmekte…
Dünya egemenleri bu bölgelerde yeni hegemonyalar için kapışarak birbirlerini yoklamakta…
Çevre ülkeler de bu kapışmanın ortasında yeni limanlar, yeni ittifaklar arayışında.
Bu görüntü içinde Türkiye’de önemli bir kavşakta… Türkiye bu süreçte neredeyse varlık sorunuyla baş başa. ABD, Ortadoğu’da terör örgütlerine on binlerce kilometre uzaklıktan içinde ağır silahlarında bulunduğu binlerce tır silah ve mühimmat sevkiyatı yapmakta.
Bu görüntü sürecin ne kadar çetin ve karmaşık geçeceğinin işaretleri değilse nedir?
* * * Türkiye geçmiş süreçte de, özellikle son 15 yılda bir yığın sorunlar yaşadı, yaşamakta.
Ancak Türkiye bütün bunları püskürtebildi… AK Parti kapatma davası, 17-25 Aralık Operasyonları, MİT Tırları krizi, Suriye’den göç, Rus uçağının düşürülmesi gerilimi ve en sonunda da 15 Temmuz kalkışmasını yaşadı. Türkiye bu en son kalkışma girişimini püskürterek kendisini sağlamlaştırdı.
Ancak bu gelişme Türkiye üzerine daha da çok saldırıların gerekçesini oluşturdu! 15 Temmuz ise Batı ile ciddi bir kırılma noktası yarattı.
Ne ki, Türkiye diğerlerine göre farklı bir ülke…
Kendine özgü özellikleri var… Türkiye süreci aslında iyi okuyarak karşı önlemleri zamanında ve yeterince almanın çabası içinde…
Düşünelim, eğer Türkiye bu süreçte kişi başı gelirini 10-11bin dolarlar seviyesine çıkarmayıp da hala 3-4 bin dolarlarda olan bir ülke olsaydı neler olurdu?
Başarısız koalisyonlar dönemi yaşasaydı bu süreçte olabilecekleri düşünmek bile istemez insan! Türkiye15-20 yıl öncesinin Türkiye’si değil artık.
Siyasal istikrarla ekonomisini geliştirirken aynı zamanda kendi savuma sistemini de kurmakta, Milli bir yapıya dönüştürmekte. Türkiye her yönden gelebilecek saldırıları karşı korunaklı olmak zorunda… Bölgesel ittifaklar bunun için ne kadar gerekliyse, kendi savunma sistemini de oluşturması o ölçüde gerekli.
O nedenle son yıllarda kendi savunmasını kendi ürettiği silahlarla tahkim etmeye çalışmakta.
Bunda da epey başarılı olduğu ortada…
Öyle anlaşılıyor ki, bu topaklarda refahı arttırarak yaşamak kolay değil ve bunun bedeli var!..
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Orhan Kaplan
Yenidünya düzeni arayışları ve Türkiye…
Yani soğuk savaş dönemini..
Ancak bunun ardından da dünya çapında etkili olacak yeni bir denge düzeni henüz kurulamamıştı.
Aradan geçen süreç, bu düzenin kurulmasına yönelik olarak epey karmaşa içinde geçti, geçmekte…
Bu durumun istikrarsızlığı özelikle Amerika’da 11 Eylül olaylarının ardından iyice ortaya çıkmış ve yeni denge arayışları daha fazla önem kazandı.
Küreselleşmenin ortaya çıkardığı gelir ve refah düzeyindeki farklılıklar insanların beklentilerini farklı şekillerde etkilemeye başladı.
Ve yeni bir dengenin oluşmasına kadar bu sürecin epey zor geçeceği, epey çalkantılar yaşanacağı açık…
Türkiye’nin de bu süreçten en çok etkilenecek ülkeler arasında olacağını görmek hiç de zor değil.
* * *
Şimdi bu süreçte Yenidünya düzeninin oturması için yeni bir kapışmanın başladığını görmek gerekiyor.
Evet, katlar yeniden karıştırıldı ve oyun sürüyor!..
Bu oyunun merkez üssü Ortadoğu, Ukrayna ve Kuzey Kore-Çin hattı olarak görülmekte…
Dünya egemenleri bu bölgelerde yeni hegemonyalar için kapışarak birbirlerini yoklamakta…
Çevre ülkeler de bu kapışmanın ortasında yeni limanlar, yeni ittifaklar arayışında.
Bu görüntü içinde Türkiye’de önemli bir kavşakta…
Türkiye bu süreçte neredeyse varlık sorunuyla baş başa.
ABD, Ortadoğu’da terör örgütlerine on binlerce kilometre uzaklıktan içinde ağır silahlarında bulunduğu binlerce tır silah ve mühimmat sevkiyatı yapmakta.
Bu görüntü sürecin ne kadar çetin ve karmaşık geçeceğinin işaretleri değilse nedir?
* * *
Türkiye geçmiş süreçte de, özellikle son 15 yılda bir yığın sorunlar yaşadı, yaşamakta.
Ancak Türkiye bütün bunları püskürtebildi…
AK Parti kapatma davası, 17-25 Aralık Operasyonları, MİT Tırları krizi, Suriye’den göç, Rus uçağının düşürülmesi gerilimi ve en sonunda da 15 Temmuz kalkışmasını yaşadı.
Türkiye bu en son kalkışma girişimini püskürterek kendisini sağlamlaştırdı.
Ancak bu gelişme Türkiye üzerine daha da çok saldırıların gerekçesini oluşturdu!
15 Temmuz ise Batı ile ciddi bir kırılma noktası yarattı.
Ne ki, Türkiye diğerlerine göre farklı bir ülke…
Kendine özgü özellikleri var…
Türkiye süreci aslında iyi okuyarak karşı önlemleri zamanında ve yeterince almanın çabası içinde…
Düşünelim, eğer Türkiye bu süreçte kişi başı gelirini 10-11 bin dolarlar seviyesine çıkarmayıp da hala 3-4 bin dolarlarda olan bir ülke olsaydı neler olurdu?
Başarısız koalisyonlar dönemi yaşasaydı bu süreçte olabilecekleri düşünmek bile istemez insan!
Türkiye 15-20 yıl öncesinin Türkiye’si değil artık.
Siyasal istikrarla ekonomisini geliştirirken aynı zamanda kendi savuma sistemini de kurmakta, Milli bir yapıya dönüştürmekte.
Türkiye her yönden gelebilecek saldırıları karşı korunaklı olmak zorunda…
Bölgesel ittifaklar bunun için ne kadar gerekliyse, kendi savunma sistemini de oluşturması o ölçüde gerekli.
O nedenle son yıllarda kendi savunmasını kendi ürettiği silahlarla tahkim etmeye çalışmakta.
Bunda da epey başarılı olduğu ortada…
Öyle anlaşılıyor ki, bu topaklarda refahı arttırarak yaşamak kolay değil ve bunun bedeli var!..