Enerji tasarrufuna değil, tam tersine israfa yol açtığı artık kesin olarak bilinen ileri yaz saati uygulamasında kış aylarında da neden ısrar edildiğini anlamak olanaklı değil. 3. sınıfa giden bizim Yiğit, her sabah 6’da kaldırdığımızda, “Baba hiç gece okula gidilir mi” diyor.
Çünkü her yer kararlık o saatlerde…
Saat 7 buçukta ders başladığında hâlâ karanlığın sürdüğünü, sınıfta tüm lambaların yandığını söyleyen Yiğit’e bu yıl neden böyle bir uygulama olduğunu anlatmakta zorlanıyoruz doğal olarak.
Her sabah saat 6’ya doğru karanlıkta kalkan milyonlarca aile gibi biz de oda lambalarını yakarak kahvaltı ediyoruz.
Dahası yolda da sokak lambaları zaten yanmakta…
Ve ilk derste de…
Oysa bu mevsimde saatler bir saat geri alınmış olsaydı geçmiş yıllarda olduğu gibi, bu yaşanmayacaktı.
Zaten yazın kışa, yani normal saate göre saatleri bir saat ileri almanın mantığı gün ışığından daha çok yararlanmak ve enerji tasarrufu sağlamaktı.
Geçtiğimiz yıllarda bu uygulama sürmüş ve enerji tasarrufu rakamlara da yansımıştı.
Şimdi ise tam tersi söylenmekte!..
Yani geçmiş yıllarda sanki boşuna oynamışız saatlerle gibi…
Şaka gibi, değil mi?
* * *
İleri yaz saati uygulamasının Bakanlar Kurulu kararı ile kalıcı hale getirilmesinin hukuka da aykırı olduğu Danıştay'ın kararıyla da ortaya çıkmıştı.
Sonra hükümet bununla ilgili yasa çıkarttı ve hukuki aykırılık önlendi ama durumun hayatın normal akışınatersliği kuşkusuz sürmekte.
Yurttaşların ve meslek odalarının yoğun şikayetlerine karşın yasal düzenlemeyi de sağlayan hükümetin gerekçesi 'ciddi tasarruf sağlayacağız' savı!..
Sabah gün ağarmadan bir saat önce, karanlıkta kalkarak işe başlamak ve bundan enerji tasarrufu beklemek komik değil mi?..
Bu nasıl bir mantık gerçekten akıl ermiyor!..
Birinin bunu halka mantıklı açıklamasını yapması gerekmez miydi?
Bütün Avrupa’nın uyguladığı farklı yaz-kış saati uygulamasından Türkiye’nin vazgeçmesinin mantıklı, açık gerekçesini milletin bilmesi gerekmiyor mu?
* * *
Geçtiğimiz yıl gördüğümüz gibi ülkeyi ‘karanlığa gömen’ bu uygulama her yaştan yurttaşın tepkisiyle karşılaşmış, imza kampanyaları bile yapılmıştı.
Bakanlığın ne tür bir başka gerekçesi olduğunubilemiyoruz ama amacın salt enerji tasarrufu olduğu masalını kimse yutmuyor, biline!
Vatandaş yaşayarak bunu gördü çünkü elektrik faturalarından…
Bu uygulamadan memnun olan kaç aile var acaba?
Hem yurttaşlara sıkıntı veren, hem dış dünyayla iletişim açısından sorunlar yaratan, hem trafik kazalarında artışa neden olduğu belirtilen ve hem de elektrik tüketimindetasarruf değil israf yaratan bu uygulamanın sürdürülmek istenmesinin gerçek nedenini bilemiyoruz… Yoksa bizim sıraladığımız bu gerekçeleri hükümet yetkililerinin bilmemesi olanaksız. Bir şey, bir neden olmalı ama ne, bilemiyoruz!
Kim bilir, kafalarımıza yatacak başka bir gerekçe vardır mutlaka!..
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Orhan Kaplan
Yaz saatinin sürmesinden memnun olan var mı?
3. sınıfa giden bizim Yiğit, her sabah 6’da kaldırdığımızda, “Baba hiç gece okula gidilir mi” diyor.
Çünkü her yer kararlık o saatlerde…
Saat 7 buçukta ders başladığında hâlâ karanlığın sürdüğünü, sınıfta tüm lambaların yandığını söyleyen Yiğit’e bu yıl neden böyle bir uygulama olduğunu anlatmakta zorlanıyoruz doğal olarak.
Her sabah saat 6’ya doğru karanlıkta kalkan milyonlarca aile gibi biz de oda lambalarını yakarak kahvaltı ediyoruz.
Dahası yolda da sokak lambaları zaten yanmakta…
Ve ilk derste de…
Oysa bu mevsimde saatler bir saat geri alınmış olsaydı geçmiş yıllarda olduğu gibi, bu yaşanmayacaktı.
Zaten yazın kışa, yani normal saate göre saatleri bir saat ileri almanın mantığı gün ışığından daha çok yararlanmak ve enerji tasarrufu sağlamaktı.
Geçtiğimiz yıllarda bu uygulama sürmüş ve enerji tasarrufu rakamlara da yansımıştı.
Şimdi ise tam tersi söylenmekte!..
Yani geçmiş yıllarda sanki boşuna oynamışız saatlerle gibi…
Şaka gibi, değil mi?
* * *
İleri yaz saati uygulamasının Bakanlar Kurulu kararı ile kalıcı hale getirilmesinin hukuka da aykırı olduğu Danıştay'ın kararıyla da ortaya çıkmıştı.
Sonra hükümet bununla ilgili yasa çıkarttı ve hukuki aykırılık önlendi ama durumun hayatın normal akışına tersliği kuşkusuz sürmekte.
Yurttaşların ve meslek odalarının yoğun şikayetlerine karşın yasal düzenlemeyi de sağlayan hükümetin gerekçesi 'ciddi tasarruf sağlayacağız' savı!..
Sabah gün ağarmadan bir saat önce, karanlıkta kalkarak işe başlamak ve bundan enerji tasarrufu beklemek komik değil mi?..
Bu nasıl bir mantık gerçekten akıl ermiyor!..
Birinin bunu halka mantıklı açıklamasını yapması gerekmez miydi?
Bütün Avrupa’nın uyguladığı farklı yaz-kış saati uygulamasından Türkiye’nin vazgeçmesinin mantıklı, açık gerekçesini milletin bilmesi gerekmiyor mu?
* * *
Geçtiğimiz yıl gördüğümüz gibi ülkeyi ‘karanlığa gömen’ bu uygulama her yaştan yurttaşın tepkisiyle karşılaşmış, imza kampanyaları bile yapılmıştı.
Bakanlığın ne tür bir başka gerekçesi olduğunu bilemiyoruz ama amacın salt enerji tasarrufu olduğu masalını kimse yutmuyor, biline!
Vatandaş yaşayarak bunu gördü çünkü elektrik faturalarından…
Bu uygulamadan memnun olan kaç aile var acaba?
Hem yurttaşlara sıkıntı veren, hem dış dünyayla iletişim açısından sorunlar yaratan, hem trafik kazalarında artışa neden olduğu belirtilen ve hem de elektrik tüketiminde tasarruf değil israf yaratan bu uygulamanın sürdürülmek istenmesinin gerçek nedenini bilemiyoruz…
Yoksa bizim sıraladığımız bu gerekçeleri hükümet yetkililerinin bilmemesi olanaksız.
Bir şey, bir neden olmalı ama ne, bilemiyoruz!
Kim bilir, kafalarımıza yatacak başka bir gerekçe vardır mutlaka!..