SON DAKİKA
Hava Durumu

Türkiye’de gazetecilerin yasal statüsü...

Yazının Giriş Tarihi: 17.03.2017 21:53
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Konrad Adenauer Stiftung Türkiye Temsilciliği ile ortaklaşa düzenlediği eğitim seminerlerinin 85’incisi 13 Mart 2017 tarihinde Yalova/Termal’de yapıldı.
Bundan önceki yıllarda da birkaç kez Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği medya eğitim seminerlerine katılmıştım.
Söz gelimi 2008 yılında yine Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Konrad Adenauer StiftungTürkiye Temsilciliği’nin ortaklaşa düzenlediği seminer Mudanya’da yapılmıştı ve katılımcısı olmuştuk.
Bu yıl ki, 85. seminere Termal’de Bursa, Kocaeli, Yalova illeri ve ilçelerinden gazeteciler katıldı.
Bursa Temsilciliği’ni Kenan Sertalp’in yaptığı derneğin gerçekleştirdiği seminere en çok Bursa’dan gazetecinin katılmış olması dikkati çekti.
1997 yılında aynı gazetede bir süre çalışma ve 1999’da da aynı partide bir süre birlikte çalıştığım Altan Öymen ile hasbihal fırsatı buldum.
* * *
Öncelikle bu seminerlerin düzenlenmesinde Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ne bu konuda destek veren Konrad-Adenauer-Stiftung’den söz edelim.
Konrad-Adenauer-Stiftung Derneği, (KAS) Almanya Başbakanı Angela Merkel’in başında bulunduğu Almanya Hıristiyan Demokrat Birliği’ne (CDU) yakın olan siyasi bir dernek.
Konrad Adenauer’in ismi, Almanya’nın yeniden yapılanması, dış politika açısından Atlantik ötesi değerler topluluğuna kenetlenme, Avrupa’nın birleşmesi ve sosyal piyasa ekonomisine yönelim anlamına geldiği belirtilmekte.
Dünya genelinde sayıları 70’in üzerindeki temsilcilik ve büroları, 120’yi aşkın ülkedeki projelerle, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve sosyal piyasa ekonomisinin teşvik edilmesine bağımsız katkılar sağladığı gözlenmekte.
Barışı ve özgürlüğü güvence altına almak için, dış ve iç güvenlik politikalarıyla ilgili kesintisiz diyaloğa, kültürler ve dinler arası bilgi alışverişine destek vermekte olduğu söylemekte.
Derneğin, Ankara’daki temsilcilik bürosu ve İstanbul’daki şubesi ile Türkiye’de yürütülen kimi projelere 1983 yılından bu yana danışmanlık yaptığı bilinmekte.
* * *
Bu tür organizasyonların davetlerine olabildiğince katılım gösterme eğilimindeyim.
Türkiye’de uzun yıllardır biriken birçok sorun çözüm yoluna girmişken, basında tüm teknolojik gelişmelere karşın kimi eksikliklerin ve atılması gereken adımların atılamamış olması önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmakta.
Seminerde deneyimli isimlerin değerlendirmelerinden kuşkusuz fazlasıyla yararlandık.
Ancak, asıl konu üzerinde yeterli tartışmayı yaptığımız söylenemez.
Nedir bu?
Sorun Türkiye’de gazetecilik mesleğinin bir yasal statüye oturtularak sınırlarının tanımlanmamış olması ve bu meslekte çalışanların bir oda bünyesinde örgütlülüğünü sağlayacak olanağın tanınmamış olması.
Kimin gazeteci olup olmadığı, iletişim fakültesi mezunlarının statüleri gibi konular ortadadır.
Türkiye’de birçok basın meslek örgütünün ısrarı ile hükümetlerin gerçekleştirmesi gereken bu yasal statü konusunda Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin nedense çekimser kalması ve hatta karşı çıkması anlaşılabilir bir şey olmasa gerektiğidir.
Bu seminerde de açılan konu üzerinde yeterli zaman ayrılamadığından gerekli tartışma yine sağlanamamıştır.
Türkiye Gazeteciler Derneği’nin bu konu üzerindeki düşüncelerini yeniden değerlendirme gereksinimi çok açıktır.
Çünkü genel istek, arzu üzerine yakın gelecekte hükümetin, hükümetlerin Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin bu karşı tutumuna karşın gerekli değişikliği yapacağı görülmekte, beklemektedir.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.