Türk tarımında neler oluyor?
Muhalif yaklaşımlara göre Türk tarımı ölüyor, can çekişiyor!
Doğru mu bu, gerçek ne?
Rakamlar neyi gösteriyor?
Türkiye’de tarımın nereye gittiğini görmek için son yılların verilerine bakmak, eskilerle karşılaştırmak gerekmez mi?
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı verileri, son 10 yılda tarım ürünleri dışsatımını 16 milyar dolara yükselten Türkiye, aynı zamanda gıda maddelerinde net dışsatımcı bir ülke haline geldiğini belirtiyor.
Bakanlık, tarımsal dışsatım rakamlarıyla ilgili yaptığı açıklamada, 2002 yılından bu yana tarım sektöründe rekor düzeyde büyüme gerçekleştiğine dikkat çekiyor ve şöyle deniliyor:
"Son 10 yılın 9'unda istikrarlı büyüme gösteren tarım sektörü, 53 yıldır ilk kez 6 yıl üst üste büyüyerek rekor kırdı. Bu dönemde tarımsal hasıla 23.7 milyar dolardan 62 milyar dolara çıktı.” 
Evet, görünürde Türkiye’de tarımsal alanda çalışan, geçimini tarımdan sağlayanların sayısında önemli bir azalma olduğu gerçek.
Ama bu tarımın öldüğü anlamı taşımıyor.
Aksine daha az kişiyle eskisinden daha çok üretim yapıldığını gösteriyor.
Yani teknolojik gelişmelerle aynı birim alandan daha fazla ürün alındığını gösteriyor…
23 milyar dolar olan tarımsal üretim hasılası 62 milyar dolara çıktı. Bu rakam bütün Avrupa ülkelerinin üzerinde...
Dolayısıyla Türkiye 2008 yılından beri tarımda Avrupa’nın birincisi dünyanın da sekizinci ülkesi durumunda.
Bu gerçeği bir kenara yazalım…
 
* * *
 
Türkiye genel olarak dağlık bir arazi yapısına sahip.
Türkiye’de arazilerin % 55,9’u 1.000 m. üstünde yükseltiye ve % 62,5’i % 15’ten daha fazla eğime sahip.
Türkiye’de toplam arazinin % 25’i I+II+II. sınıf topraklardan oluşmaktadır.
Bu kaliteli üç sınıf toprak içinde tarım topraklarının payı, % 90’dır. Türkiye’nin 77,9 milyon hektar olan toprak varlığının 26,3 milyon hektarını tarım arazileri oluşturmaktadır.
Bunun azlığı yanında Türkiye’de özel mülkiyete dayalı küçük aile işletmeleri egemen olduğundan verimlilik de düşük olmaktadır.
Fakat bütün bunlara karşın teknolojik gelişmelerle birlikte miras ve arazi hukukunda yapılan düzenlemeler (arazi toplulaştırması) işlenen arazilerdeki genişlemeyle birlikte, işletme sayısını da artmıştır.
Bu da üretim artışını getirmiştir…
Türkiye’de öteden beri küresel ve bölgesel boyutta tarım politikaları üzerinde oyunlar oynandığı açıktır.
Ancak bunlara karşın Türkiye’de önemli sayılabilecek gelişmeler yaşanmaktadır.
Zaten Dünya Bankası'na göre Türkiye, tarım sektöründe "tohum, gübre, makineleşme, finansman ve nakliye" kategorilerinin gelişmişliği açısından ortalamanın üzerinde değerlendirilmektedir.
 
* * *
 
Türkiye tarımda makineleşmede dünyada 10'uncu sırada yer almakta.
Tarımda makineleşmede traktör üretimi ve satımı önemli bir yer tutmakta.
Önceki gün Türk Traktör (New Holland) Adapazarı fabrikasındaydık.
Bursa’dan bir grup gazeteci ile davetli olduğumuz fabrikada üretimin A’dan Z’ye aşamalarını gördük, izledik.
6 dakikada bir traktör çıkıyor banttan.
Yeni çıkan bir traktörü de kullanarak test ettik.
Türk Traktör Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İrfan Özdemir’in açıklamaları, verdiği rakamlar gerçekten Türkiye, Türk tarımı adına gurur verdi.
* * *
 
Traktör üretiminde 63 yıllık köklü geçmişiyle Türkiye’nin ilklerini gerçekleştirdiğini söyleyen Özdemir, Türk Traktör’ün otomotiv sektörünün halen faaliyette olan ilk üreticisi olduğunun belirtti.
Adapazarı Erenler Fabrikası Avrupa'nın üretim hacmi açısından en büyük traktör fabrikası.
Son 30 senede, 18 kez lider olmuş…
Türkiye traktör pazarındaki kesintisiz liderliğini 10 yıldır sürdürüyor. 11. yılına ilerliyor.
Ürünlerini sürekli geliştirerek, üretimini de her geçen yıl artırıyor. 
Geçtiğimiz 10 yılda satılan her 2 traktörden biri Türk Traktör imzasına sahip.
Bu kadar traktör gerileyen tarımda kime satılır ki?
Türk tarımı ölüyormuş!..
Hadi canım sizde!..