Geçtiğimiz pazar günü yani 14 Mayıs, Dünya Çiftçiler Günü idi.
Bu vesileyle TZOB dahil birçok tarımla ilgili örgüt ülkenin muhtelif bölgelerinde toplantılar düzenledi ve bugünü kutladı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) organizasyonuyla çiftçiler Ankara Tandoğan’da bir araya geldi.
Tarımın içinde bulunduğu durum, sorunlar ve çözüm yollarına yönelik değerlendirmeler yapıldı.
Bir bayram havasında talepler dile getirildi…
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 81 ilden gelen çiftçi örgütleri ve temsilcilerinin oluşturduğu kutlama gününde çiftçilerin taleplerini seslendirdi, günün anlamı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
* * *
Bugün, bu vesileyle tarım ürünleri, sebze ve meyve fiyatları ile tohum konusunda kimi yanlış bilinen konular üzerinde duralım dilerseniz. Bahar ve yaz gelmeden önce sebze ve meyve fiyatları üzerinde yüksek seyreden rakamlar eleştiri konusu oluyor bilindiği gibi. Mart ayında erik, karpuz fiyatlarının yüksekliği iç politikaya bile malzeme olmakta sıkça.
Oysa mayıs ayının ortalarına vardığımız şu günlerde eriğin de, domatesin de fiyatı makul sevilere indi.
Hele bir ay sonra çok daha ucuzlayacağı ortada…
Aslında her şeyin mevsiminde yenmesiyle, bu tür spekülasyonlara yer olmayacağı gibi, bu sağlık açısından da tercih edilen bir durum olsa gerek…
* * * Tohum konusunda ise öteden beri kimi olgular yanlış değerlendirilmekte ve bu da iç politik bir araç olarak kullanılmakta sıkça.
Fazla ekmek tüketiminin insan sağlığı üzerindeki zararları tartışılırken günümüzde, bir de tohum, buğday dışalımına yönelik eleştiriler gündeme getirilmekte sıkça. Yerli tohumun neden kullanılmadığına yönelik kimi yanlış sanılar seslendirilmekte.
Oysa Türkiye’nin tahılda yüzde 80 oranında yerli ve sertifikalı tohum kullanacak düzeye geldiğini Tarım Bakanı Faruk Çelik açıklamakta. Sebze ve meyvede ise bu oran yüzde 50’ler seviyesinde olduğunu da belirten Çelik, bu rakamın da yakın süreçte yüzde 70-80 seviyelerine yükseltilmesiyle sorunun çözülmüş olacağını söylemekte. Türkiye’nin buğday üretiminin kendine yetecek ölçüde olmasına karşın, buğday dışalımı konusundaki eleştirilere ise söylenebilecek şu:
Bunu serbest piyasa mantığı içinde, borsa ile açıklamak ve yeni geliştirilecek tohumluk buğday alımı olarak değerlendirmek gerek.
Dışarıdan alınan bir miktar buğday işlenerek dışarı satılmaktadır.
Keşke daha çok alıp, işleyip dışarıya satabilsek…
* * *
Tohumda yanlış bilinen bir diğer konu da hibrit (melez) tohumun GDO’lu, yani genetiği değiştirilmiş tohum ile karıştırılmasıdır.
Hibrit tohum bilinmeli ki GDO’lu tohum değildir. Hibrit tohumen üstün melez anlamına gelmektedir. Kamuoyunda hibrit tohumlar hakkında sıkça, kısır tohum, sağlığa zararlı, gelecek için tehlikeli şeklinde bilgiler dolaşmaktadır. Bu doğru değildir. Tohumlar insan eliyle teknoloji kullanılarak arzu edilen amaçlara göre ıslah edilmekte, hem daha bol ürün alınması ve hem de hastalıklara, mevsim koşullarına daha dayanıklı bir hale getirilmektedir. Yani hibrit tohum, üstün özellikli tohumdur. Zaten bu özelliği nedeniyle pahalı bir tohumdur. Türkiye özellikle son 20 yıldan bu yana tohum ıslahı konusunda önemli çalışmalar içerisindedir ve önemli bir mesafe alınmış durumdadır. Bugün dünyanın 3. büyük tohum gen bankasına sahip durumdayız. Şimdi yediğimiz sebze ve meyvelerin eski tadında olmadığı gerçeğinin nedeni ise, serada üretilmesi, mevsiminde yenilmemesi ve damak alışkanlığı ile açıklamak gerekir. Bir de organik ürün aldatmacısı var ki bunu da bir başka yazıda değerlendirmek gerekir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Orhan Kaplan
Tohum konusunda yanlış bilinenler!..
Bu vesileyle TZOB dahil birçok tarımla ilgili örgüt ülkenin muhtelif bölgelerinde toplantılar düzenledi ve bugünü kutladı.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) organizasyonuyla çiftçiler Ankara Tandoğan’da bir araya geldi.
Tarımın içinde bulunduğu durum, sorunlar ve çözüm yollarına yönelik değerlendirmeler yapıldı.
Bir bayram havasında talepler dile getirildi…
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 81 ilden gelen çiftçi örgütleri ve temsilcilerinin oluşturduğu kutlama gününde çiftçilerin taleplerini seslendirdi, günün anlamı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
* * *
Bugün, bu vesileyle tarım ürünleri, sebze ve meyve fiyatları ile tohum konusunda kimi yanlış bilinen konular üzerinde duralım dilerseniz.
Bahar ve yaz gelmeden önce sebze ve meyve fiyatları üzerinde yüksek seyreden rakamlar eleştiri konusu oluyor bilindiği gibi.
Mart ayında erik, karpuz fiyatlarının yüksekliği iç politikaya bile malzeme olmakta sıkça.
Oysa mayıs ayının ortalarına vardığımız şu günlerde eriğin de, domatesin de fiyatı makul sevilere indi.
Hele bir ay sonra çok daha ucuzlayacağı ortada…
Aslında her şeyin mevsiminde yenmesiyle, bu tür spekülasyonlara yer olmayacağı gibi, bu sağlık açısından da tercih edilen bir durum olsa gerek…
* * *
Tohum konusunda ise öteden beri kimi olgular yanlış değerlendirilmekte ve bu da iç politik bir araç olarak kullanılmakta sıkça.
Fazla ekmek tüketiminin insan sağlığı üzerindeki zararları tartışılırken günümüzde, bir de tohum, buğday dışalımına yönelik eleştiriler gündeme getirilmekte sıkça.
Yerli tohumun neden kullanılmadığına yönelik kimi yanlış sanılar seslendirilmekte.
Oysa Türkiye’nin tahılda yüzde 80 oranında yerli ve sertifikalı tohum kullanacak düzeye geldiğini Tarım Bakanı Faruk Çelik açıklamakta.
Sebze ve meyvede ise bu oran yüzde 50’ler seviyesinde olduğunu da belirten Çelik, bu rakamın da yakın süreçte yüzde 70-80 seviyelerine yükseltilmesiyle sorunun çözülmüş olacağını söylemekte.
Türkiye’nin buğday üretiminin kendine yetecek ölçüde olmasına karşın, buğday dışalımı konusundaki eleştirilere ise söylenebilecek şu:
Bunu serbest piyasa mantığı içinde, borsa ile açıklamak ve yeni geliştirilecek tohumluk buğday alımı olarak değerlendirmek gerek.
Dışarıdan alınan bir miktar buğday işlenerek dışarı satılmaktadır.
Keşke daha çok alıp, işleyip dışarıya satabilsek…
* * *
Tohumda yanlış bilinen bir diğer konu da hibrit (melez) tohumun GDO’lu, yani genetiği değiştirilmiş tohum ile karıştırılmasıdır.
Hibrit tohum bilinmeli ki GDO’lu tohum değildir. Hibrit tohum en üstün melez anlamına gelmektedir. Kamuoyunda hibrit tohumlar hakkında sıkça, kısır tohum, sağlığa zararlı, gelecek için tehlikeli şeklinde bilgiler dolaşmaktadır. Bu doğru değildir. Tohumlar insan eliyle teknoloji kullanılarak arzu edilen amaçlara göre ıslah edilmekte, hem daha bol ürün alınması ve hem de hastalıklara, mevsim koşullarına daha dayanıklı bir hale getirilmektedir. Yani hibrit tohum, üstün özellikli tohumdur. Zaten bu özelliği nedeniyle pahalı bir tohumdur. Türkiye özellikle son 20 yıldan bu yana tohum ıslahı konusunda önemli çalışmalar içerisindedir ve önemli bir mesafe alınmış durumdadır. Bugün dünyanın 3. büyük tohum gen bankasına sahip durumdayız. Şimdi yediğimiz sebze ve meyvelerin eski tadında olmadığı gerçeğinin nedeni ise, serada üretilmesi, mevsiminde yenilmemesi ve damak alışkanlığı ile açıklamak gerekir. Bir de organik ürün aldatmacısı var ki bunu da bir başka yazıda değerlendirmek gerekir.